Kazıklı Voyvoda'nın Fatih Sultan Mehmet'e Düzenlediği Targovişte Gece Baskını

osmanlı padişahı fatih sultan mehmed’in eflak seferinde yaşadığı pek de huzurlu olmayan anılardan biridir bu. 17 haziran 1462’de vlad tepeş (nam-ı diğer kazıklı voyvoda) osmanlı ordusuna pusu kuruyor - hedef padişahın bizzat kendisi.
olayın arka planında ise vlad’in, mehmed’in istediği cizye vergisini vermeyi reddetmesi var. bununla yetinmeyip, vlad daha da ileri giderek bulgaristan topraklarına dalıp 20 bin kadar türk ve bulgarı kazığa geçirince, mehmed’in pek tahammülü kalmıyor ve ordusuyla eflak’a sefer düzenliyor.
gece baskınında vlad’in hedefi padişahın çadırıdır, fakat bu pek de istediği gibi gitmiyor. padişah daha önce bu tarz bir hamleye karşı yeniçerilerini pusuda hazır bekletirken, baskın başarısız kalınca mehmed hedefini değiştirip targovişte’ye yöneliyor ve orada yeni voyvoda olarak radu’yu tahta çıkarıp duruma el koyuyor.
vlad tepeş’in osmanlıyla dansı
osmanlı padişahı ii. mehmed, istanbul’u fethettikten sonra pek rahat durmuyor - hedefleri arasında trabzon, mora, arnavutluk gibi daha pek çok toprak var. bu arada eflak pek öyle kendi yağıyla kavrulan, bağımsız kalmayı başarabilen bir prenslik değil. osmanlı daha çok orayı kendi arka bahçesi, lehistan ve macaristan arasında tampon olarak kullanmayı tercih etmiş.
vlad tepeş 1456’da osmanlı tarafından tahta geçiriliyor. ilk zamanlar padişaha oldukça sadık - vergisini zamanında kendi gelip teslim edecek kadar - fakat daha sonraları ipleri kopartıp macarlarla iş birliği yapıp osmanlı topraklarına baskınlar düzenliyor. padişah bunun farkında, fakat ilk etapta pek müdahale etmek istemiyor.
vlad, osmanlı elçilerinden ikisini (yunus bey ve hamza paşa) pusuya düşürüp temizliyor, padişaha da “cizyeyi ödeme gücüm kalmadı, macaristan’a karşı sefer yaparsam daha fazla kazanç elde edip ödeme yapabilirim” gibi kıvırmalı mektuplar yazıp zaman kazanmaya çalışıyor. bu arada padişaha sadık kalmadığını, macaristan kralı matyas corvinus ile iş birliği yaptığını da pek gizleyemiyor. padişah bunun farkında ve vlad’ın yakalanıp istanbul’a getirilmesi için hamza paşa'yı görevlendiriyor - fakat vlad pusuya pusuyla cevap veriyor ve hamza paşa junto maiyetiyle temizleniyor.
vlad bununla da kalmayıp güney eflak ve bulgaristan topraklarına dalıp 23 bin türk ve bulgarın kellesini alıyor - bu kıyımlardan kaçmayı başaran hristiyanlar ise eflak’a yerleştiriliyor. durum daha fazla kontrolden çıkınca padişah, veli mahmud paşa’yı 18 bin askerle braila’ya yolluyor. vlad bu orduyla da baş ediyor, bunun haberi avrupa’da pek fırtınalı yankılara sebep oluyor. bunun üzerine padişah korint kuşatmasını kaldırıp bizzat eflak seferine çıkıyor.
savaşın perde arkası
vlad’ın osmanlı’ya pek pabuç bırakmadığını daha önce söylemiştik - padişah da bunun farkında. 1462 mayıs’ında ii. mehmed, sefer kararını verir ve ordusunu istanbul’dan eflak’a doğru yola çıkarır. bu ordu oldukça kalabalık ve karışıktır: yeniçeri, sipahi, azap, silahtar; bununla kalmayıp padişaha sadık kalmayı seçen iii. radu da 4 bin süvarisiyle bu orduya katılır. osmanlı donanması ise karadeniz’de ve tuna boyunca lojistik desteği sağlamaktadır.
vlad ise pek o kadar rahat değildir. macaristan kralı matyas corvinus’tan yardım ister, fakat eli boş kalınca halkın tamamını seferber etmek zorunda kalır - çocuklar, kadınlar, köylüler; yaklaşık 30 bin asker toplayabilir. ordusunda birkaç süvari ve paralı asker de var, fakat çoğunluğu halkın kendi imkanlarıyla silahlandığından pek de padişaha rakip olabilecek kalitede değil.
vlad'ın osmanlı ordugahında estirdiği terör
eflak seferinde işler pek de padişahın istediği gibi gitmiyor. ii. mehmed, ordusuyla tuna boyunca ilerlerken ilk önce vidin’de pek sıcak karşılanmıyor - ok yağmuru yüzünden fazla zayiat veriliyor. bununla birlikte yeniçeri birlikleri zor da olsa kıyıya çıkmayı başarınca padişahın ana ordusu da karaya ayak basıyor.
vlad ise vur kaç taktikleri ve yakıp yıkma stratejisiyle osmanlıları oldukça yıpratmayı hedefliyor: temiz su kaynaklarını zehirliyor, halkın çoğunu kaçırıp kırsalı ateşe veriyor. padişah yedi gün boyunca yiyecek, temiz su ve insan yüzü görmeden oldukça zor şartlarda ilerliyor.
17 haziran’da targovişte’nin güneyinde işler daha da sertleşiyor. vlad, padişahın çadırını basıp mehmed’i öldürmeyi hedefliyor - fakat padişah bu hamleyi daha önce fark edip sahte bir karargah kuruyor ve kendi çadırını daha iyi tahkim edip solak askerleriyle savunuyor. yanlış çadıra dalıp hedefi şaşıran vlad, padişaha ulaşmayı başaramasa da osmanlı ordugahında ciddi bir panik yaratmayı başarıyor. padişahın pusuya yatırdığı yeniçeri birlikleri ise eflak askerini kıskaca alıp bozguna uğratıyor.
vlad bu darbe sonrası askerleriyle birlikte kaçmaya çalışıyor; mihaloğlu ali bey’in süvarileri peşine düşüp yakaladıklarını kılıçtan geçiyor. vlad önce moldovya’ya, daha sonra macaristan’a sığınmayı dener - fakat hiçbirinden yüz bulamaz. macar kralı matyas corvinus, vlad’ı yakalayıp hapse atar.
osmanlılar targovişte’ye girdiğinde ise daha korkunç bir manzarayla yüzleşir: 20 bin müslüman ve bulgar kazığa geçirilmiştir. bunun arasında daha önce padişaha elçi olarak giden hamza paşa’nın cesedi de bulunur. padişah şehirde kamp kurar ve etrafında hendek kazdırıp tahkimat yapar. bu arada vlad’ın kuzeni iii. ştefan, akkerman kalesi’ni ele geçirmek ister - fakat başarısız kalınca osmanlı, 29 haziran’da braila’yı yakıp yıkar.
vlad’ın hazin sonu
osmanlı’nın maddi desteğine yaslanan iii. radu, halkını cizyeyle padişaha bağlayınca vlad kazıklı ülkesinden kaçıp erdel’in yolunu tutuyor - orada da macar kralı corvinus tarafından yakalanıp 12 yıl boyunca hapsediliyor.
vlad, 1474’te serbest kalınca pek rahat durmuyor. osmanlı topraklarına baskınlar düzenleyip eflak’ta hakimiyetini pekiştirmeye çalışıyor. bu dönemde moldova prensi iii. ştefan, 1475’te racova muharebesi'nde osmanlıları bozguna uğratarak vlad’ın elini daha da kuvvetlendiriyor.
vlad ve kuzeni ştefan birlikte eflak’ın kontrolünü ele geçirseler de bu pek uzun sürmüyor. 1476 yılının aralık ayında, bükreş civarında vlad, mihaloğlu ali bey’in süvarileri tarafından yakalanıp öldürülüyor. 300 askerle giriştiği bu son çarpışma, kazıklı voyvoda’nın da sonunu getiriyor.
vlad’ın popüler kültürdeki yeri
vlad’ın tarihe damga vuran bu baskını pek çok sanat eserinde yerini almayı da başarmıştır. mesela fransız yazar victor hugo, la legende des siecles adlı şiirinde bu mevzudan dem vurur. ayrıca bram stoker’in ünlü dracula romanından uyarlanan film de 1462’de eflak’ın osmanlılar tarafından işgali sırasında yaşanan bu baskın sahnesiyle açılır - böylece kazıklı voyvoda, popüler kültürün karanlık figürleri arasında kalıcılığı yakalamayı başarmıştır.