Kibirli Tavrıyla Bilinen Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart'a İtibarını Kaybettiren Rusya Seferi
napolyon bonapart, dünyanın en megaloman insanlarından biridir kendisi, zekidir, çok zekidir, karizmatik bir lider olarak kalabalıkları arkasından sürüklemeye başarmıştır; ne var ki istekleri, amaçları gerçekçi değildir, enver paşa ruhludur.
fransız devriminden sonra, milliyetçilik kavramının fransa'da yayılması ve aristokratların temizlenmesi fransız ordusuna da yansımıştır. askerler dönemin en ileri teknolojisine ve silahların sahiptir, milliyetçilik anlayışı halkı iyice gaza getirmiş ve insanlar dalga dalga orduya katılmıştır. üstelik askerler bu kez sarsılmakta olan krallık ve aristokratlar için değil, kendi halkları, milliyetleri için çarpıştıklarının farkındadır. ordu, yanlarında devasa çadırlarını ve bir saray dolusu eşyayı taşıyan ve bu yüzden orduyu çok çok yavaşlatan aristokratlardan temizlenmiştir. bunun yerini zırhsız, tüfekli, gerektiğinde gece gündüz düşmanı kovalayan, çok hızlı hareket eden 800000 kişilik devasa bir tek tip asker yığını almıştır. bu ordu o güne kadar kurulan en kalabalık ordu olmakla birlikte hiç kuşkusuz en güçlü olanıdır. ne var ki napoleon gibi bir megalomanın elindedir.
napoleon bu orduyla hızla ilerlemeye başlar, avrupa'da böyle bir gücü durdurabilecek kimse yoktur.düşman askerleri napoleon efsaneleşen ordusuyla savaşmak istememektedir. kendisine karşı kurulan koalisyonları yener ve görece kısa sayılabilecek bir sürede avrupa'yı neredeyse tamamen ele geçirir.
şimdi sıra rusyadadır. kışa az kalmıştır ancak napoleon kaybedecek bir dakikası bile yoktur. rusya'ya kış şartlarında saldırmanın ne kadar tehlikeli olabileceği konusundaki uyarıları dikkate almaz (hitler de aynı hatayı yapmıştır) ve ispanyada çıkabilecek bir isyana karşı 150000 askeri burada bırakıp 650000 kişilik bir kuvvetle yürüşe geçer. zorlu savaşların ardında napoleon daha fazla direnemeyen rus ordusu geri çekilir, moskova boşaltılır. rus başkenti geri çekilir. fransız ordusu tamamen boşaltılmış bir şehre girer. boşaltılmış bir şehrin ekonomik anlamda çayır çimenden başka bir şey ifade etmediğin bilen general, yine etrafındakileri dinlemeyerek kışa rağmen geri çekilme kararı verir ve hayatının hatasını yapar (adamın kaybedecek dakikası yok diyorum).
zorlu şartlar altında yürüyüşe geçen orduda hastalıklar baş göstermeye başlar, bir çok asker hastalanarak ya da donarak ölür. fransızlar, ankara soğuğuyla ilk kez karşılaşan antalyalılar gibi ne yapacaklarını şaşırırlar. napoleon tarafından daha önce işgal edilmiş bölgelerde bulunan ve ordunun zor durumda olduğunu öğrenen diğer hükümdarlar bu durumdan faydalanmak için terhis edilmiş ordularının tekrar toplayarak fransız kuvvetlerine saldırmaya başlarlar. kış soğuğu fransızlara cehennem olur ve yola çıkan 650000 kişiden yanlız 35000-50000 kadarı geri dönmeyi başarır.
tarihin en megaloman liderlerinden biri tam anlamıyla dumur olmuştur. önemli bir derstir.