Pamuk Prenses, İnsanları Etkisi Altına Almayı Seven Bir Manipülatör mü?

Pamuk Prenses aslında cücelerin iyi niyetini sömürüyor olabilir mi? Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalına bir de bu açıdan bakalım.
Pamuk Prenses, İnsanları Etkisi Altına Almayı Seven Bir Manipülatör mü?

geçen gece ortanca kardeşim burhan'a uyuması için pamuk prenses'in masalını okurken, dikkatimi çeken ilginç bir gerçek bu. benim pamuk prenses ile kişisel bir husumetim yok. güzel kadın olabilir ama bizdeki ismiyle pamuk prenses, global ismiyle snow white, güzel ahlaklı birisi değil. bu başlığı yazabilmek adına, pamuk prenses'in 4-5 tane farklı versiyonlarını okuyup bitirdim. yani bendeki bilgiler, sizdeki gibi 20-25 sene öncesinde, ilkokul zamanından kalma ve kısmen hatırlanan pamuk prenses verileri değil, taze ve doğru.

masalı kısaca özetlemek gerekirse:

kötü kalpli olarak lanse edilen, aslında bence yanlış anlaşılan kötü kalpli kraliçeden kaçan pamuk prenses, ormanda dolaşırken, bu yedi cücelerin evini buluyor ve onların yanına yerleşiyor. masalda bizlere kötü ve gaddar olarak itelenmeye çalışılan kraliçenin de neden aslında yanlış anlaşıldığını ve öyle olmadığını özetleyeceğim.


pamuk prenses, bu yedi cücenin yanına ve şefkatine sığınıyor. yedi cücelerin hepsi de meczup ve biraz da sosyal becerileri olmayan kişilerden oluştuğu için onları kolayca kandırıp, duygusal manipülasyon ile etkisi altına almayı başarıyor. halihazırda sosyal yetileri olmayan, oldukça münzevi ve kendilerinden başka hiç kimseyi görmeyen bu gariban cüceler, tabii ki bir kadın onların evine geldiği için mutlu oluyorlar, hoşlarına gidiyor bu durum. kadının elinin değdiği yerin güzelleşmeme ihtimali var mı? tabii ki yok; her ne kadar pamuk prenses'i yiyecek olsam da bu yazıda, hakkını vermem gerektiği yerde hakkını veririm. çünkü ben pamuk prenses gibi içten pazarlıklı, insanları etkisi almayı seven bir manipülatör değilim. hayatında hiçbir şekilde kadınla konuşmamış, tip olarak sami hazinses ve boy olarak aydın babaoğlu'ndan daha kısa olan cücelere bir özgüven aşılıyor. ileride pamuk prenses karakterinde biri değil de biraz daha insani hasletlerden nasibini almış biri cücelerin evine sığınır veya yolları kesişirse, en azından cüceler bir kadınla nasıl konuşmaları gerektiğini öğrenmiş oldular ve bu da tabii ki pamuk prenses sayesinde oldu.


ancak, pamuk prenses bu cücelere özgüven aşılıyor falan ama aslında hayatlarının içine sıçıyor ve onları duygusal manipülasyon ile esiri altına alarak, iyi niyetlerini sömürüyor. nasıl mı? eve odun taşınacaksa bu yedi kişi taşıyor, yemek yapılacaksa ceylanı falan bunlar vuruyor, kazanı bunlar kaynatıyor, sofrayı bunlar kuruyor, yıkanacak kirli çamaşırlar varsa bunlar derenin kenarında çitiliyor, ev işi yapılacaksa bu yedi kişinin dışında bu masalın herhangi bir versiyonunda pamuk prenses'in ''durun zahmet etmeyin ya, bu günde ben yapayım bu işleri'' dediğini görmedim. adamlar o kadar saf, temiz ve iyi niyetli ki pamuk prenses'i rahat ettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar ve bunu yaparken de kadına yardım ettim ve ondan bir şey de ben beklemeliyim diye bir karşı beklenti gütmeden yapıyorlar. tamamen insan oldukları, iyi ve temiz oldukları için yapıyorlar.


tamam, kabul ediyorum. pamuk prenses bunların yedisiyle de birlikte olamaz, içlerinden buna sahiden aşık olan birisi vardı. pamuk prenses, bu cüceye şans verdi mi? onu tanımak için bir çaba sarf etti mi? hayır. pamuk prenses, kraliçeden kaçtığında çok ciddi şekilde lojistik desteğe ihtiyacı vardı. tesadüfen ormanın içerisinde karşılarına çıkan bu saftirikleri kolayca kandırabileceğini biliyordu. güzelliğini, hayatında en son şevki yılmaz'ın milletvekili olduğu dönemde kadın görmüş olan bu gariban cücelerin üzerinde kullanarak kendine: barınak, yiyecek, korunma sağladı. ihtiyaçlar piramidinin en altındayken, birden altın madeninin içine düşen pamuk prenses bu fırsatı sonuna kadar kullandı. cüceler onun için prensesliğe, saray erkanına girebilmek için katlanılması gerekilen bir basamaktı.


madem bu zavallıları kullanacaksın, senin için yeterli düzeyde uzun değiller, belli ki yakışıklı da değiller, peki ne diye evin içinde hülyalı hülyalı şarkılar söylüyorsun, neden her sabah cücelerin yattığı yatağın yanına gelip ''bu sabah ne yapıyoruz yaaa'' minvalinde zarflar atıyorsun. bak, ne diyorum sana pamuk prenses? bu adamlar yok yere ümitlenmedi, yok yere sana karşı duygular beslemedi. madem kullanacaksın, madem iyi niyetlerini kullanıp, adamların ağzına sıçacaksın, neden kadınlığını kullanarak her dediğini yaptırmaya çalışıyorsun ya? ne istedin de yapmadı lan bu adamlar, sen öldün zannedip camdan doğrama tabut yapmadılar mı? o da numaraydı, ben onun da tamamen prensin dikkatini çekmek için yapılmış bir roleplay olduğunu düşünüyorum. kraliçe, prens ile evlenecekti bence. pamuk prenses, bunu sarayda başaramayacaktı. o yüzden kraliçeye kötü damgası yedirip, sarayda ve o masal diyarında adını çıkardı. daha sonra kaçtı. artık bu şıllığın nasıl bir planı varsa, prensi avucunun içine alabilmek için yedi tane masum, yedi tane tıpkı kendisi gibi başkasının yavrusu olan gariban ve iyi niyetli adamların halisane hisleriyle oynayarak, istediği saltanata ve makama kavuşuyor.