Şarkılarıyla Büyüdüğümüz Unutulmaz Sanatçı Harun Kolçak'a Sözlük Yazarlarının Vedaları
(bkz: çok iyi bir insan olduğu düşünülen ünlüler)
hakkında kötü şey söyleyeni hiç görmedim. herkes gibi doğup herkes gibi öldüğün şu dünyada, seni diğer doğup ölenlerden ayıran asıl önemli şey bu olsa gerek.
sevenlerinin başı sağ olsun...
sezen aksu tarafından banyoda şarkı söylerken keşfedilmiş gerçekten çok değişik bir ses rengine sahip sanatçı. sezen aksu bir röportajında söylemişti, o ana kadar duyduğu en güzel erkek sesiymiş banyodan gelen ses. o zamanlar harun kolçak tabi sezen aksu'nun orkestrasında baş çalıyor, sesini duyan yok.
bu arada röportajı okuyan annemin yorumu: "ne işi varmış sezen aksu'nun banyosunda?"
iki lokma bir şeyler yerken biraz internette dolanayım derken ölüm haberiyle lokmaları boğazıma dizen güzel adam. onu ilk tanıdığımda sene 91 di ve gir kanıma diye haykırıyordu. o güzel şarkıları ile kanımıza girdi. gençliğimizin fon müziklerinden biri oldu. iyi de bir insandı hiç çirkinliğini görmedik. mekanı cennet olsun. üzdü :(
"gir kanıma"daki belden aşağı sabit olarak yaptığı dans, üstte deri mont, o enfes neşe. kimseye zarar gelmez senden be adam. nereye gidiyon! yok öyle. hadi kalk. çocukluğumsun sen benim.
yıllar önce tgrtdeki bir şaka programının kurbanı olmuş insan.. ama muhteşem bir şakaydı.. hatırladıkça hala kahkaha atarım.. şimdi efendim şu şafak karaman tarzı ünlüleri evine gidelim bakalım ortamları nasıldır programlarının bir tanesini çekiorlar hesapta.. çakma tabi.. işte harun anlatıyor...
"bu odayı da küçük bir stüdyo haline getirdim kayıtlarımı burada yapıyorum"
o sırada kapı çalınıyor tin tin gidiyor harun kapıyı açmaya
"harun abi istediin 1.5 adanayı getirdim abi.. 3 e kadar gider dedin televizyoncular saat 3 abi" diyip konuya direk giriyor.. televizyoncu abla da "aa harun bey az önce vejeteryan... siz?" falan derken harun kolçak kip kırmızı oldu arkadaş.. hatta ne kırmızısı adam alenen hulk laşmaya yeşil olmaya başladı "ben istemedim böyle bişi ya" demesine fırsat kalmadan kapıdaki sopar "abi bu da 3 milyon dünkü iskender siparişinden bozuk kalmadıydı sonra gönderin dediğin para" diye ekledi..
ben tv karşısında yere yuvarlanmışken harun kolçak adana ile servisi getiren adamın kafasına vurmadan evvel bereket söylediler kamera şakasını..
gençliğimizi şekillendirdi. iyi işler yaptı. biz hala eskide yaşıyoruz.
artık çocuk değiliz, genç bile değiliz hatta...
rahmetli...
"ölüm hayatta birçok şeye anlam katıyor. ölümsüz olsaydık, birbirimize değer vermezdik" demiş olan güzel insan.
çocukluğumuz, 90'lar, kasetler, anılar...
mekanı cennet olsun.
çocuktum. kaset almak lükstü bizim ailede. tıpkı kıyma almak gibi. paramı denkleştirip kasedini almaya gitmiştim mahalledeki tek kırtasiyeye. gittim kapalıydı. 1 saat sonra tekrar gittim yine kapalı. yandaki dükkandaki amcaya sordum. cenazesi varmış, ondan kapatmış.
sürekli gittim geldim. kafamı kepenklerin aralığına dayayıp içerdeki rafa ve duvardaki albüm kapağı afişine düzenli olarak baktım durdum. kırtasiyeci gelmemişti ama yine de kasetler orada mı diye kontrol edip durdum. 5 günün sonunda kasedime kavuşmuştum.
nur içinde yatsın. çocukluğumun en nadide sayfalarından biri... hoşçakal ilk bonus kafa...
eşim ile lise yıllarında ayrı düşmüştük. sürekli arardım onu ancak açmazdı telefonlarımı. gecelerden bir gece, telefonumu açmıştı biricik sevdiğim. o an yaptığım ilk şey harun kolçak'ın bendeniz ile söylediği "elimde değil" şarkısını dinletmekti.
o geceden sonra hemen barışmadık tabiki. ama yıllar sonra o anı hatırladığımızda birbirimize bakar güleriz.
çok büyük adamsın harun abi, çok.