Sergen Yalçın, Teknik Direktör Olarak Geldiği Beşiktaş'ta Başarılı Olur mu?
Başarılı olacağına dair bir görüş
sergen iş disiplini sorununu hallederse, ki çok zor, başarılı olacak teknik direktördür.
bu adamı yıllarca izledik. abartmıyorum. zidane falan bundan daha yetenekli bir oyuncu değildi. canı nasıl isterse o şekilde oynardı. topa hükmeden nadir isimlerden birisidir. bunu bildiği için kendi keyfine göre maç seçer, oynadığı maçlarda bile canı sıkılınca adelesini tutar oyundan çıkardı. yeter ki menfaati olsun, rakip falan tanımazdı.
8000 pound bahis oynadığı chelsea maçını biliyorsunuz. chelsea'nin premier ligi domine ettiği yıllardan bahsediyorum. 2 pozisyonda iki gol attı. 45 dakika 10 kişi oynadığımız maçı stanford bridge'da kazandık. sinan engin'le iddiaya girip kazandığı maçları saymıyorum bile...
lothar matheus zamanının sergio ramos ayarında defans oyuncusuydu. ne starları sert savunmasıyla maymun ettiğini bilen bilir. sergen karşısında aklını kaybetti adam. meşhur bayern münih beni araştırdı, almadı hikayesinde bayern'e sergen ismini öneren kişi de matheus'dur.
ekstra oynadığı maç sayısı çok azdır. takımı istediğini aldıysa yoruldum amk diye yedek kulübesine kafa tutmuşluğu bile vardır. antrenmanlara bazen katılır. hocalarını çok sallamaz. bu tip oyuncuların kariyerleri genelde alt liglerde devam eder ve silinir giderler. sergen disiplinsizliği ve çalışmama azmine rağmen türk futbol tarihinin en iyi 10 numarası olarak anılıyorsa bu yeteneğe saygı duyulur.
ben o yıllarda sergen için "bu adam futbolu bırakınca sürünür, tv'lerde dramını falan izleriz" diyordum. 47 yaşında hala tek sermayesi olan futbol aklıyla 8 milyon liralık sözleşmelere imza atıyor. sergen'i böyle düşünün. isterse yapamayacağı bir şey yok. sıkılırsa da vazgeçmeyeceği bir şey yok.
Başarısız olacağına dair bir görüş
beşiktaş'ı çalıştırmak onun işi değil.
artık genç kuşakla iletişim ve onları yönetmek eskisi gibi disiplin bocalamakla olmuyor, yeni nesli takip edeceksin, neleri seviyorlar nelerden hoşlanıyorlar, ne koşullarda strese giriyorlar veya gevşiyorlar, hepsini bileceksin. eski kuşağın kontrolünden çıktı çünkü iş, onların alıştıkları o "gruba uyum" ve "söz dinleyip pay çıkarma" olayı bitti, bireysellik başladı. iletişim imkanları geliştikçe bilgiye ulaşmak kolaylaştı, artık herkes her şeyi en iyi biliyor, herkes yürüyen ego. teknoloji geliştikçe istenen şeylere ulaşmak, tüketmek kolaylaştı, herkes her şeyden kolay sıkılıyor, motive tutmak güç. sadece bu gelişmeleri takip edebilen eski kuşak yöneticiler başarılı olabiliyor, diğerleri eski yöntemlerine sadık kalmaya çalıştıkça geriye gidiyorlar.
ama sergen bunların bile dışında kalacak kadar laubali. rıdvan'ın bir tık üstü sadece, o da hocalık işlerine girdiğinde ağzının payını alıp bıraktı bu işleri. sergen en azından devam ediyor, bir şeyler yapıyor. ama şu ana kadar yaptıkları/sergilediği potansiyel seviyesi beşiktaş'ı çalıştırmak için asla yeterli değil. eğer getirilirse anca popülizm için getirilir.
bırakın hocalığı, beşiktaş'tan ayrılmak bile farklıdır, hele öyle sezona eylül'de başlayıp aralık'ta havalar soğuyunca, veya ocak'ta başlayıp mayıs'ta yaz geliyo aabi kim uğraşıcak kampla mampla diye ayrılmaya hiç benzemez.
bu tip sevilen futbolcu eskilerinin başa getirilmesi daha çok takımın kötü dönemlerinde gerçekleşir, beklenti minimumken yani. plansız, programsız, sırf zaman kazanmak için. ama şu an beşiktaş için böyle bir durum söz konusu değil, birkaç rötuşla çok iyi işler başaracak bir futbol yapısı var. yani sergen öyle bir dönemde gelmiş olur ki beklentiler çok büyür, ve sergen bu gereken rötuşları yapabilecek bir ışık vermediği için de haliyle yönetimin popülizmine hem kendisi hem de beşiktaş kurban gider.