Sıfırdan Ev Düzeceklere İlaç Gibi Gelecek Dekorasyon Önerileri
ankara’dan istanbul’a taşınmadan önce yaşadığım ev 130 metrekare dubleks bir apartman dairesiydi. istanbul’daki ilk evimse 55 metrekareydi. şimdiki de 75 metrekare. yani alkışı da duydum ihaneti de gördüm, sesim de oldu sessizliğim de sevgili okurlar. o bakımdan azıcık bilmişlik yapacağım izninizle…
öncelikle downsizing şahane bir şey, gerçekten hafifliyorsunuz. ama geniş alanlarda yaşamaya alışmışsanız biraz zorluyor ister istemez. yine de bir süre sonra alışkanlık haline geliyor, beğendiğiniz bir şeyi (ki bu “şey” bazen bir şapka bile olabilir) alırken “benim bunu koyacak yerim var mı?” diye düşünüyorsunuz ve gerçekten elzem olanların dışında alışveriş yapmadığınız için bütçenize de faydası oluyor.
Downsizing: Küçülme.
gelelim tavsiyelerimize
- köşe ya da l koltuk almayın. gözünüzü seveyim abla sözü dinleyin, almayın. hem dekorasyon hem işlevsellik açısından sizi çok kısıtlayacak, inanın. onun yerine beğendiğiniz bir üçlü koltuk ya da kanepe, yanına da puf alın. hem ayağınızı uzatırsınız, hem dekorasyonunuzu zenginleştirmiş olursunuz ve hem de ihtiyaç halinde kullanılmak üzere fazladan bir oturma alanı yaratmış olursunuz.
- almaya en gerekli parçalardan başlayın. heveslisiniz biliyorum ama kendinizi dizginlemeye çalışın, gördüğünüz her güzel şeye atlamayın. bırakın eviniz zaman içinde ihtiyaçlarınız doğrultusunda şekillensin. her salonda orta sehpa olacak diye bir kaide yok.
- tüm evi bir anda düzmemenin bir faydası da şudur, kaliteli parçalar almak için size fırsat verir. ve arkadaşlar mümkün mertebe kaliteli parçalar alın. bekleyin, para biriktirin, bir müddet minderde oturun ama sırf ihtiyaç görülsün diye mobilya almayın. o eşyaları her gün göreceksiniz, her gün kullanacaksınız ve her biri sizinle ilgili bir şey söyleyecek. evinizin “yuva”ya dönüşmesi için ve o evde huzurla oturabilmeniz için severek kullanacağınız, güzel eşyalar alın. “şimdilik bunu alalım da sonra bakarız” dediğiniz her eşya evinize çakılıp kalacak. kıyıp atamayacaksınız, verecek yer bulamayacaksınız, haliyle de değiştiremeyeceksiniz. sinir sinir bakışacaksınız öyle…
- hiçbir şeyi takım almayın. evinizin mobilya showroom'u gibi görünecek olması bir yana, tüm takımı küçük evinize sığdırmakta zorlanacak, yatak odası takımının komodinini hole koymak zorunda kalacaksınız. parçaları zaman içinde tamamlamak evinize daha sıcak bir hava katacak inanın.
- “süs” kategorisine giren şeyleri almış olmak için almayın. zaman içinde arkadaşlarınızdan gelen hediyeler, seyahatlerinizden getirdiğiniz parçalar vs derken bir sürü “süs” eşyası biriktireceksiniz zaten. ama duvarlarınızı da boş bırakmayın. “şimdi asarım, yarın vazgeçerim, değiştirmesi zor olur” diye çekiniyorsanız, ikea’da mosslanda çerçeve rafları var, onlardan edinin. tablo ya da fotoğraflarınızı istediğiniz kombinasyonla sergileyebilir, istediğinizde değiştirir, ekleyip çıkarırsınız.
- küçük evde misafir ağırlamak için şişme yatak üstüne tanımam. kendinden motoru olanlardan 2 tane tek kişilik ya da bir tane iki kişilik yatak edinin. çok işinize yarayacaktır.
- bu biraz zevk meselesi tabii ama salon halınızı el dokuması seçin. tercihen kısa hav yüksekliğine sahip sık dokunmuş bir model olsun. bünyan mesela. hatta halıyı alıp salonun kalanını onun etrafında, onun renklerine göre bile şekillendirebilirsiniz. el dokuması halılar pahalı, biliyorum. ikinci el dükkanlarını ziyaret edebilir ya da internette de çok uygun fiyata güzel halılar bulabilirsiniz.
- ve last but not least ailenizin evinden bir parça getirin. bir sandalye, bir minder, bir örtü… ne olursa… emin olun gözünüze çarptıkça gülümseyeceksiniz.
Last but not least: Sonuncu ama kesinlikle önemsiz olmayan.
bazı önemli noktalar
yerleşim planı çıkarın. ölçüyü duvardan duvara değil süpürgeliklerden hizalayarak alın.
mobilyanın oturma alanı odanın yüzde kırkını geçmesin. fazla mal zengin göstermez; adamı boğar.
alacağınız mobilyanın merdivenlerden ve evdeki köşelerden dönüp dönmeyeceğini hesaplayın. (bir kitaplığı odaya sokamadığım için geri göndermiştim. oysa yeri hazırdı.)
yemek takımı, ev süsleri, dekoratif objeler o kadar çok yer kaplar ki; "keşke büyük vitrin/konsol alsaydık." dersiniz. bu tip işlevsiz/az işlevli eşyada ekonomik davranın. iki ayrı yemek takımına ne gerek var? kaç kere 12 kişilik konuk ağırlayacaksınız? hem gündelik hem konuk takımı olabilir aynı set... böylece evinizde ağır ve statik mobilya gereksiniminiz azalır.
aslında söyleyeceğim çok şey var; ama kendi zevkimi genel kural gibi sunmaktan korkuyorum. yine de şunu son not olarak yazayım. salon takımında hem konuk ağırlayacaksınız; hem kendiniz oturup kitap okuyacaksınız; ya da battaniyeyi alıp yatak niyetine kullanacaksınız yeri geldiğinde. rahat olmasına dikkat edin. en önemlisi bu. bir de güneş alan bir evse kırmızı, bordo gibi hızlı renk atan bir kumaşı olmasın.
küçük ayrıntılarla bitirelim
koltuk takımı, orta sehpa, yemek masası, konsol, yatak, gardırop yani aklınıza gelecek tüm mobilyalarda köşeli değil yuvarlak kenarlı modelleri tercih edin. ev içinde ufak tefek çarpmalarda yaralanma ihtimaliniz azalır. özellikle evinize ara ara küçük çocuklar gelecekse ya da çocuk sahibi olmayı planlıyorsanız keskin kenarlı mobilyalar büyük sıkıntı yaratıyor.
özellikle salon için seçilen mobilyalarda ürünlerin yere yapışık değil ayaklı olanları genellikle daha kullanışlı. hem ortam daha ferah görünüyor hem de elektrik süpürgesi ile her şeyin altı kolayca temizleniyor.
halıları kenarları saçaklı olanlardan tercih etmeyin. hem kolay kirleniyor hem dağınık bir görüntü oluşturuyor.
beyaz eşya konusunda genel düşüncem eğer evde 10 yıl gibi bir süre yaşayacaksanız daha iyi markalara ve bütçenin el verdiği en iyi modellere yönelmek. ancak kısa vadede taşınma gibi olasılıklar varsa mümkün olduğunca ortalama fiyatlar-optimum iş görecek ürünler seçmek.