Tarsus'taki Esrarengiz Kazıya Dair Dan Brown Romanlarını Aratmayan Bir Komplo Teorisi

gelin size olayın güzelce özetini geçeyim, hem de ne bulunduğu ile ilgili verilere dayalı bir tahminde bulunayım

1) mithat erdal, mersin'de tarihi eser kaçakçılığı yapan bir çetenin içine giriyor.

2) 24 ekim 2011'de tarsus emniyeti kaçakçılık büro amirliği, ilçede kaçak kazı yapan ve roma dönemine ait eserler bulan 10 defineciyi gözaltına alıyor. definecilerden 7'si tutuklanıyor.

3) mithat erdal 28 ocak 2012'de ölüyor/öldürülüyor.

4) ilk açıklama mithat erdal'ın arkadaşları ile şakalaştığı sırada silahının ateş aldığı ve kendini vurduğu yönünde. dava bu şekilde kapanıyor.

4) mithat erdal'ın eşi 4 yıl sonra olayın kaçakçılık yönüyle sorgulanmasının engellendiğini öne sürerek cumhurbaşkanlığı'na başvuruda bulunuyor ve dosya yeniden açılıyor.

5) 4 ayrı evin ortak avlusunda delil için kazı çalışmalarına başlanılıyor.

6) bir "şey" bulunuyor, kazı alanı çevreleniyor, brandalar, özel harekat polisleri vs. vs.

7) kazı 1 yıldır devam ediyor.

şimdi tüm bunları göz önünde bulundurarak başlıyorum, tamamen kişisel yorumumdur, niyetim kimseyi zan altında bırakmak değil. olay şöyle oldu

mithat erdal'ın bir gün bir şekilde definecilerle yolu kesişti. belki bir mahalle kahvesinde, belki bir gece trafik çevirmesinde. onu bilemiyoruz ancak mithat erdal ve defineciler arasında karşılıklı bir menfaat ilişkisinin olduğunu düşünüyorum ben. defineciler kazıdan çıkacaklara mithat erdal'ı ortak edecekti, erdal da karşılığında onları emniyetin radarından uzak tutacaktı.

defineciler şu an gizemli kazının yürütüldüğü mahallede dört evin ortak avlusunda kazı yapıyorlardı. mithat erdal da bu kazının bir parçasıydı. hatta iddiaya göre evlerden birini bizzat mithat erdal kiralamıştı. defineciler ve mithat erdal kazıya devam ederken olmayacak şey oldu ve mithat erdal'ın definecilerle birlikte çalıştığından ilçe emniyet müdürü sadettin yaşar aksoy ve ilçe emniyet müdürlüğü kaçakçılık büro amiri mustafa türkmen'in bir şekilde haberi oldu. mithat erdal emniyete çağrıldı, gözü korkutuldu, ancak hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. bunun en büyük nedeni mithat erdal'ın sadettin yaşar aksoy ve mustafa türkmen'e yaptıkları kazıdan ve buldukları ya da bulabileceklerinden bahsetmesiydi.

konu emniyet müdürü tarafından hasır altı edildi, ancak mithat erdal'dan kazı ile ilgili kendilerine bilgi vermesi istendi. mithat erdal birlikte kazı yaptığı kişileri, kazı yaptıkları lokasyonu bir bir anlattı. zaman içerisinde kazının durumu ile ilgili aksoy ve türkmen'e bilgi vermeye devam etti. mithat erdal bunun tarihi eser kaçakçılığına karşı yürütülen bir operasyonun parçası olduğunu düşünüyordu ama aslında ortada bir operasyon falan yoktu.

bir gün defineciler kazı sırasında roma dönemine ait bir lahit buldular. içinde altın şamdanlar, sikkeler falan vardı. tabi mithat erdal bundan üstlerine bahsetmeliydi. hemen kaçakçılık büro amiri mustafa türkmen'le iletişime geçti ve ona içi altın şamdan ve sikkelerle dolu bir lahit bulduklarını söyledi. türkmen konuyu emniyet müdürü sadettin yaşar aksoy'a götürdü. 

şimdi buradan sonra iki şey olmuş olabilir

1) emniyet müdürü aksoy, mustafa türkmen'e, diğer definecilerden biri ile iletişime geçmesini ve onlarla anlaşmasını istedi. büyük ihtimalle türkmen çete lideri ile anlaştı. anlaşmaya göre emniyet koftiden bir operasyon düzenleyecek, 3-5 tarihi eser yakalayacak, definecilerin arasından bir kaç tanesini gözaltına alacak, ancak lahit içinde bulunan servetin büyük kısmı definecilere bırakılacak, aksoy ve türkmen'e de bu servetten pay verilecekti.

2) emniyet müdürü aksoy, mustafa türkmen'e koftiden bir operasyon yapılması talimatı verdi. lahit ve içindeki servet bulunmasına rağmen sadece 3-5 tarihi eser bulunduğu raporlandı, definecilerin bir kısmı gözaltına alındı. yalnız bu ikinci durumda bir sıkıntı var, o da bu altınları türkmen ve aksoy'un nasıl aklayacağı. bu yüzden birinci durum akla daha yatkın geliyor. çeteyle anlaşılır, çete altınları aklar, size de nakit para olarak payınıza düşeni verir, herkes kazanır. ayrıca operasyon yapıldığında lahdi diğer polis memurlarının da görmüş olması gerekir. bu durumda hepsine sus payı verip, her şeyi riske atmış olamazlar.

devam edelim

mithat erdal dönen dolabı anlıyor hemen tabi. oyunun dışına itilmeyi yediremiyor kendine. türkmen veya aksoy'un yanına gidiyor. ne yaptıklarının farkında olduğunu ve kendisinin de bu servetten pay istediğini söylüyor. yoksa tüm bildiklerini anlatmakla tehdit ediyor. işte mithat erdal en büyük hatayı burada yapıyor. türkmen veya aksoy daha önce anlaştıkları çete üyesine durumu anlatıyorlar. mithat erdal artık çok şey bilen ve artık kimseye fayda sağlamayan biri haline geliyor. plan basit; çete içinden biri mithat erdal'ı öldürecek ve olaya kaza süsü verilecek, eğer konu daha da derinleşirse mithat erdal'ın definecilik yaptığı ve bir anlaşmazlık sonucu define çetesi içinden biri tarafından vurularak öldürüldüğü söylenecek. katil zanlısı hazır. çete üyelerinden biri suçu üstlenecek, böylelikle hem aksoy ve türkmen, hem çetenin geri kalanı mutlu mesut hayatlarına devam edecekler.

mithat erdal vurularak öldürülüyor. olayın şakalaşırken olduğu söylenerek dava kapatılıyor. 4 yıl sonra eşi işin kaçakçılık boyutu araştırılsın diyerek cumhurbaşkanlığı'na başvuruyor ve dosya tekrar açılıyor. burada merak ettiğim bir konu da eşinin neden 4 yıl beklediği idi. ancak daha sonra hem sadettin yaşar aksoy, hem de mustafa türkmen'in 17-25 aralık sonrası görev yerlerinin değiştirildiğini öğrendim ve şu an sanırım aksoy fetö'den tutuklu, mustafa türkmen de yine fetö'den açığa alınmış. fethullahçıların hala çok güçlü olduğu bu 4 yıllık dönemde eşi korkutulmuş veya kandırılmış olabilir.

şimdi gelelim artık işin sonuna

normalde söylediğim gibi defineciler kazdıkları yerde roma dönemine ait içi altın eşyalarla ve sikkelerle dolu bir lahit bulmuşlardı. ancak bana sorarsanız aslında kazdıkları yerde birden fazla lahit vardı ve onlar sadece bir tanesini bulabilmişlerdi. mithat erdal'ın eşinin başvurusu üzerine dosyanın tekrar açılması ile birlikte, ekipler bu 4 evin ortak avlusunda delil aramak için kazı başlattılar ancak birden fazla lahit bulununca işin rengi değişti. bu kadar yüklü miktarda altını başıboş bir şekilde bırakamayacakları için de kazı alanı çevresinde yüksek güvenlik önlemleri alındı normal olarak. başta ilgi çekmemesi için kimseye kazı ile ilgili bilgi verilmedi ancak iş uzayınca kazı bir anda bütün ilgiyi üzerine topladı. kısacası buldukları şey, roma dönemine ait birden fazla lahit. hepsinin içi altın şamdanlar, kaseler ve sikkeler ile dolu. büyük ihtimalle roma döneminden çok zengin bir aileye ait lahitler. hala kazının devam etmesinin nedeni de daha fazla lahit çıkabileceğini düşünmeleri sanırım.

düzenleme

resimden ve videodan gördüğüm kadarı ile benim lahit teorisi artık pek geçerli bir teori değil. tek bir tünel var, giriş oradan sağlanıyor belli ki. belki de bir mezar odasına açılıyordur, belki de daha büyük bir yapı bulunmuştur, bir sarnıç mesela ya da mithraeum tarzı bir yapı, bir yeraltı tapınağı. ayrıca şunu da belirtmek istiyorum, orada manevi değerinden ziyade maddi değeri yüksek şeylerin bulunduğundan ya da en azından bulunacağı düşünülerek kazının yürütüldüğünden eminim. 

tüm bu güvenlik önlemlerinin, işin gizli kapaklı yürütülmesinin başka bir açıklaması olamaz. belli ki definecilerin bölgeyi yağmalamalarının önüne geçilmek istenmiş ki bu konuda büyük ölçüde de başarılı oldular diyebiliriz. açıklanacaktır, kazı tamamen sonra erdiği gün ne ya da neler bulunduğunu hepimiz öğreneceğiz, bu konuda benim bir şüphem yok. ancak mithat erdal cinayetindeki sır perdesi kalkar mı? işte ondan pek emin değilim.