TC Vatandaşlarının Schengen Vizesi Alamamasına Dair Haklı Bir Görüş Bildirisi
böyle salakça bir olay hakkında, sosyal medayda ahkam kesenleri görmek gerçekten çok harika.
şimdi bundan 5-6 sene önce pasaportunu sabah teslim edip öğleden sonra 2 senelik vizesini defalarca almış, ama şimdi çocuğu için çeşitli faaliyetler yüzünden, çeşitli ülkelerle iki senedir muhattap olup sinir hastası olmuş bir karakter olarak hepsini teker teker ele alalım:
yok efendim "belgelerinizi güzel hazırlamıyorsunuz, hazırlasanız alırsınız. çelişkili bilgiler veriyorsunuz"
40 küsür yaşında uluslararası bin tane firmayla çalışıp defalarca yurt dışına çıkmış bir insan olarak belge hazırlamayı biliyoruz allah’a şükür. ama sorun şu: neden bu kadar çok belge??? banka şubesinden “ıslak imzalı kaşeli, imza sirkülerli hesap özeti” nedir?? “tarihçeli ikametgah belgesi” neden alıyorum ben?? sana ne amk benim son 5 yıldır nerede oturduğumdan? “bankada bilmem kaç euro para” neden??? iki gidicem işimi halledicem dönücem, çocukların okulu var, benim işim var, sana ne benim maddi durumumdan?? şirket müdüründen yazı “valla billa, allah belamı versin ki bu adam gidicek, 4 gün kalıcak, geri dönücek” minvalinde ıslak imzalı, kaşeli yazı. bu kadar aşağılayıcı bir muamele olabilir mi ya? bu işsiz güçsüz insan için de işi gücü olan “beyaz yakalı insan” için de çoook aşağılayıcı bir şey.
hadi tüm bu belgeleri hazırladın, ekşici arkadaşların dediği gibi sıraya koydun, zaman ayırdın, gittin bizzat teslim ettin. 4 hafta sonra seyahatine 2 gün kala ret geliyor. neden? “ay biz ikna olamadık estonya’ya gezi için geleceğine” lan sana ne amk? ben bütün avrupa’yı gördüm, bir de çocuğun faaliyeti için estonya’ya gitmem gerekti. ay iyi oldu oraları görmemiştik gideriz dedik belki?? her bok tamken salakça şımarıkça bir nedenden dolayı cart ret! bir de mümkün olduğunca beklemece ki adam o işini halledemesin asla.
"yeşil pasaportla güldüğüm mevzu"
yarın öbür gün daha önce yaptıkları “lise mezunu olmayan memurların yeşil pasaportları iptal” gibi “bilmem kaçıncı derecenin altındaki memurların yeşil pasaportları iptal” ya da “şu şu şu memurların yurt dışına çıkışlarına gerek yok, pasaportlar iptal” diye bir khk çıkarırlar, apışır kalırsın canım kardeşim. o yüzden ne oldum değil, ne olacağım diyeceksin. bu yeşil pasaportluları da aşan, büyük bir sorun. ona göre insan gibi yorum yapın.
"ne gidiyonuz, gitmeyin" tayfa
işim var belki arkadaşım. bayılmıyorum elin avrupalısının soğuk yüzüne, bok gibi havasına. ama işim var. çok arkadaşımdan duyuyorum “eşim italya ile çalışıyor. iki seneye kadar business vize verirlerdi iki sene iki sene bu sene reddettiler çok gidiyomuş diye” böyle bir neden olabilir mi? adam italyan firmasında italya ile bire bir çalışıyor alooo!” ayrıca neden gitmiyor muşuz? keyfimin kahyası mı bu iş? ister italya’ya giderim gezmeye ister slovenya’ya giderim. bayağı bildiğin insan hakları evrensel bildirgesine aykırı iş yapıyorlar. nah al bak 13. madde:
1. herkesin, her devletin sınırları içinde seyahat ve oturma özgürlüğüne hakkı vardır.
2. herkes, kendi ülkesi de dahil, herhangi bir ülkeden ayrılma ve o ülkeye dönme hakkına sahiptir.
ayrıca elin arabına, afganına, afrikalısına çatır çatır bir şekilde vize verip ülkesine alıp kucaklayan ülkelerin iki şehir gezip (evet instagram’a basmalık fotoğraf çekip itiraz mı var?) iki işini halledip evine dönecek türk insanına reva gördüğü muamele de gerçekten takdire şayan.
türkiye’de çok mülteci (mülteci değil sığınmacı o) var da o yüzden tayfa
canım kardeşim, adamın elinde son 15 yıllık bilgin var. adın belli sanın belli, okulunu sülaleni, işini gücünü görüyor adam. vatandaşlık no’nu yazıyosun, sabıkası yoktur belgesi alıyorsun, her bilgini veriyorsun adamın eline. suriyeli, afganla ayıramıyorsa seni, bu işi bıraksın gitsin. çok samimiyim.
vize fiyatı çok ucuz, daha pahalı olsa herkes başvuramaz daha kolay olur diyen bencil tayfa
bak ben sana anlatayım bir çocuk bir ebeveyn vize maliyetini (bu fiyatlar geçen senin fiyatları):
1) aracı acente olmadan nah randevu bulursun. ben 3 ay deli oldum iki yerden vize randevusu peşinde koştum her an bulamadım. ama nedense aracılar cart diye buluyor (!) aracı acente parası: (geçen sene) iki kişi 165 euro
2) vize masrafı: bir çocuk bir ebeveyn 295 euro
3) çocuk için muvafakatname: 750 lira (bu arada “biz 7 ay önce bir muvafakatname almıştık? aaaa olmaz son 6 ay içinde olması gerek. yeniden al.”)
4) uçak biletleri: 25 bin lira. (“rezervasyon yaptırsak? hani verip vermeyeceğiniz belli değil ya?” “aaa yok rezervasyondan kıllanıyoruz biz. alıcan uçağı. artık reddedersek yakarsın 25k parayı. yapacak bir şey yok.”
5) fotoğraf: iki kişi 500 lira (neden? çünkü evde elli tane vesikalık foto olmasına rağmen “aaa daha önce bunu 8 ay önce başvurduğunuz yunan vizesinde kullanmışsınız. :( yenisini isteriz canım.”)
6) ayı gibi her bok kapsayan, yurt dışında da geçerli özel sağlık sigortan olmasına rağmen seyahat sigortası: 20 euro.
ve aklıma şimdi gelmeyen elli bin tane gereksiz ek masraf. ne kadar oldu? 1000 euro’yu geçti ya da bu rakama yaklaştı değil mi? yaaaa...
"ay ben 2 sene aldım geçen gün. cascade kuralını unutmayın"cı tayfa
çok tebrik ediyorum hayırlı olsun canım. bu gün 2 yıllık aldığın ülkeden 2 yıl sonra oradaki vize memuru akşam karısıyla kavga ettiği için 5 günlük aldığında yine bir konuşalım olur mu? iyi gezmeler, öpüyorum.
daha cümlelerce yazarım ama yine sinirim oynadığı için daha fazla yazamayacağım. schengen vizesi her açısıyla, her durumuyla, her şartıyla insanlık ayıbıdır, pişmanlıktır, sinir harbidir. köpeğin kapısındaki köpeğe köpek olmaktır. en kısa zamanda halledilmesi gereken büyük bir sorundur.
öyle “ay ben aldım, siz alamıyosunuz”, “ehi yeşil pasaport spor”, “len gitmeyin amk siz de” diyerek üstü kapatılabilecek bir sorun değildir.
Bulgaristan'ın Schengen Bölgesine Dahil Olmasının Ardından Yaşadığı İki Sıkıntı
