Terminator 2: Judgment Day'e Olan Saygınızı Arşa Çıkaracak Yapım Notları

Terminator 2'nin görsel efektlerinin neden hala sırıtmadığını, filmin prodüksiyon aşamasına dair bu notları okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız.

internetin, pek çok paralı film/dizi platformunun, yüzlerce özel kanal çöplüğünün içinde sıkıldığım için, dün belki 10. kez açtım yine t2'yi. birkaç sahnesine bakıp kapatayım diyordum ama yine sonuna kadar izledim. yıl 2023 ve ben hâlâ "bu filmi nasıl yaptın be cameron" diye şaşırıyorum.

senaryo, yönetmen, oyuncular, müzik, set ekibi, görsel efekt uzmanları ... her şey o kadar iyi oturmuş ki, hani birisi eksik olsa bütün büyü bozulacak sanki.

sözün özü, bu film benim için kusursuz şâheserdir. bu filme x üzerinden y not vermek anlamsızdır. zira ben bu güne kadar kıyaslama yapabilmek için kendisinden daha iyi bir örneğe rastlayamadım.

filmle ilgili bazı önemli bilgiler paylaşayım

* ilk terminator filmi, bütçesinin neredeyse 12 katı kadar gişe hasılatı elde etmiştir. ancak devam filminin çekilmesi için epey beklendi. zira james cameron aklındaki filmi yaratmak için teknolojinin yeteri kadar gelişmediğini düşünüyordu. 1989 yılında gösterime giren ve yine kendisinin yönettiği abyss filminde cgi teknolojisini filminde kullanan cameron, artık 2. terminator filmini çekebileceğini anladı ve proje başladı.

* ilk terminator filminin yapımcısı carolco pictures şirketidir. ortakları meşhur mario cassar ve andrew vajna olan bu şirket; ilk 3 rambo filmi, gerçeğe çağrı, evrenin askerleri, terminator, yıldız geçidi, temel içgüdü... gibi gişe rekortmeni pek çok filme imza atmıştır.

carolco 2. terminator projesi için, ilk filmin dağıtımcısı ve franchise haklarının% 50'sine sahip olan hemdale corporation ile görüştü. ancak hemdale devam filmi çekmek istemiyordu (zira o dönemde mali açıdan güç durumdaydı). bir süre sonra devam filmi çekmeye razı oldu. ancak bu sefer de james cameron'un filmi yönetmesine karşı çıktı. onlar predator ve die hard filmlerini yöneten john mctiernan'ın koltuğa geçmesini istediler.

carolco bu konuda hemdale ile anlaşamayınca, arnold schwarzenegger'in de isteği üzerine 5 mio usd ödeyerek hemdale'in haklarını satın aldı.

* ilk büyük engel aşılınca 1990'da cameron ile anlaşıldı ve projeye start verildi. ancak bu filmin 1991 yazında vizyona girmesi gerekiyordu. daha ortada senaryo bile yoktu ve cameron'un sadece 1 yılı vardı. cameron filmin senaristlerinden olan iş arkadaşı william wisher'ı aradı ve şöyle dedi: “iyi haber şu ki, devam filmini yapıyoruz; kötü haber şu ki, şimdiden programın birkaç ay gerisindeyiz.”

* filmdeki ünlü kamyon kovalamaca sahnesinde, arnold bir eliyle harley davidson kullanırken diğer eliyle av tüfeğini döndürerek ateşler. arnold schwarzenegger'in bu hareketi mükemmelleşmesi için haftalar boyunca çalışması gerekti. hatta elinin derisi epey yara oldu.


* çocuk john connor için başlangıçta edward furlong düşünülmedi. ilk aday "what about bob" filminin çocuk oyuncusu charlie korsmo oldu. ancak oyuncu yönetmeni mali finn, john connor rolü için gerçekten sokak çocuğu gibi görünen bir oyuncu aradığı için korsmo'yu sevmedi.

ekonomik, sosyal ve aile koşulları açısından sorunlu çocukların gelişimine aracılık eden boys club of pasadena'ya gitti ve burada furlong'u görüp çok beğendi. furlong'un gerçek hayatta da tıpkı filmdeki gibi babasını hiç görmemiş, annesiyle yakın bağları olmayan, hatta evden kaçarak teyzesi ve onun eşiyle yaşayan bir çocuk olduğunu hatırlatalım.

* t1000 rolünde oynayan robert patrick, duygusuz bir robot rolünü olabildiğince gerçekçi bir şekilde oynamak için çok fazla hazırlık yaptı. yalnızca burnundan nefes almayı içeren sıkı bir koşu rejimi ile antrenman yaptı. bu, yorgunluk belirtileri göstermeden filmde koşabilmesi içindi. gözünü kırpmadan tabancayı ateşleme alıştırması yaptı. hatta t1000'in baş hareketleri için amerikan kel kartalının baş hareketlerini inceledi ve uyguladı.

* terminator 2 filminin ilk 3.5 dakikasında kıyametin anlatıldığı savaş sahnesinin bütçesi, ilk filmin toplam bütçesinden daha pahalıya mâl olmuştur. filmin cgi efektleri, bu işte bir efsane kabul edilen ilm (industrial light & magic) tarafından yaratıldı ve cameron senaryoyu ilm'ye verdiğinde hangi bölümlerin cgi olmasını istediğini vurguladı. ilm'nin başkanı dennis muren'di ve her bir sahneyi tek tek inceledi. bunları kolay, orta, zor ve mucizevi olarak kategorize etti. en sonunda cameron'un kendisinden istediği cgi sahnelerinin %50'si mucizevi olarak işaretlendi. (unutmayın, bundan 33 yıl öncesinin teknolojisi ile bu film yapıldı.)


ilm'nin cgi departmanının terminatör 2'yi üstlenebilmesi için, kadrosunun 6 kişiden 36 kişiye çıkması ve toplam 47 bilgisayar kullanılması gerekiyordu. tahminlere göre tüm işi bir kişi yapsaydı bu 25 yıl sürerdi.

* filmdeki en akılda kalan görüntülerden biri de sarah'nın yaklaşan nükleer felaketi gördüğü rüya sahnesidir.


bu sahneyle ilgili en şaşırtıcı şeylerden biri, kurgunun ne kadar iyi araştırılmış olduğudur. cameron, bu sahne için nükleer savaş konusunda uzman danışmanlar tuttu. film gösterime girdikten sonra bir nükleer tesisten cameron'a teşekkür mektubu bile geldi. mektupta “bir nükleer bombanın patlamasının şimdiye kadarki en gerçekçi tasviri. hiroşima'da büyük ihtimalle buna benzer şeyler oldu” yazıyordu.

* skynet'in gelişmesine yol açacak sinir ağı işlemcisinin mucidi dyson'ı filmde joe morton canlandırıyor. ancak cameron, başlangıçta danzel washington'a teklif götürdü. washington rolü geri çevirdi ve şöyle dedi: “senaryoyu okuduğumda şöyle düşündüm: dyson karakterinin tek yaptığı şey korkmuş ve terli görünmekti”

* bu filmde cameron detaylara adeta hastalık derecesinde dikkat etmiştir. örneğin finaldeki çelik fabrikası sahnesinde organik bir cilde sahip olan t-800'ün üzerinde terin parladığını görüyoruz. t-1000 ise likit metalden üretildiği için sahnelerde ter görünmüyor. bu arada çelik fabrikasında ortamın çok sıcak gösterilmesi ve oyuncuların terden sırılsıklam olmasına karşın, aslında binanın sıcaklığı 5 derece civarındaydı.

benim için en değerli olanı sona sakladım

o inanılmaz helikopter sahnesini muhtemelen bundan sonra hiçbir filmde görmeyeceğiz. bu sahnede başta cgi kullanılmak istense de cameron sonuçları beğenmedi. sahnenin çekilmesi tamamen gerçek şartlarda, kıdemli bir dublör pilotu ve aynı zamanda gerçek bir savaş gazisi olan charles a. "chuck" tamburro tarafından gerçekleştirildi.


cameron kendi ağzından olayı şöyle anlatıyor

yere bu kadar yakın uçmanın helikoptere olan fiziksel etkileri hakkında en ufak bilgim yoktu. konuyu tamburro'ya sordum. o da "görünüşe göre saatte 110 km hızın önemli bir yer etkisi olmayacak. çünkü rotordan aşağı doğru akan hava çoğunlukla helikopterden uzaklaşacaktır” dedi. ancak çekim yine de öyle tehlikeliydi ki; yakın çekimleri yapmakla görevli kamera ekibi, can güvenliğini gerekçe göstererek çekimi yapmayı reddetti. zira helikopterin üst geçidin altından geçtiği o sahnede kızaklar neredeyse yere değiyordu ve pervaneler betondan sadece bir kaç metre uzaklıktaydı. bu sebeple yakın plan çekimleri ben hallettim.

tamburro'nun bu numarayı yapmasından daha etkileyici olan tek şey bunu bir değil, iki kez başarmış olmasıdır. (cameron'un iki farklı açıdan çekimi yapması gerekiyordu. biri helikopterin arkasından ve diğeri de önünden.)

ilgili sahnenin çekimi 3 hafta sürmüştür. helikopterin robert patrick tarafından kullanıldığının açıkça göründüğü sahnelerde, helikopter hareketli bir vince asılarak hareket ettirildi. helikopter'in gerçekten uçtuğu sahneleri ise polis kıyafeti giyen tamburro oynadı.

filmin görüntü yönetmeni adam greenberg'e göre en zorlu kısımlardan biri sekansı aydınlatmaktı. bir röportajında şöyle diyordu: "sadece bu tek sahne için long beach otoyolunu beş buçuk mil aydınlatmamız gerekti. cameron, sekansı helikopterden, bir arabadan, kısacası her yerden çekebilmek istedi. bu o kadar zor bir işti ki; etrafımızdaki her stüdyodan ellerindeki tüm elektrik kablolarını kiralamamız gerekti. holywood'da beş buçuk mili kat etmeye yetecek kadar kablo yoktu!"

filmin yönetmeninden, kameramanına kadar tüm ekibi saygılarımla selamlıyorum. bizlere böyle bir efsane hediye ettiğiniz için size ne kadar teşekkür etsem azdır.