Türk Havacılığının Heyecan Verici Projesi: TUSAŞ TF-X

Türkiye'nin yakın gelecekte seri üretim aşamasına getirmeyi planladığı beşinci nesil jet muharip uçak projesi TUSAŞ MMU (TAI TF-X) hakkında bildiklerimiz.
Türk Havacılığının Heyecan Verici Projesi: TUSAŞ TF-X

tusaş t/f-x, türk havacılığının şimdiye kadarki en önemli ve en heyecan verici projesidir. bir havacı olarak açık kaynaklardan edindiğim bilgilere dayanarak mmu (t/f-x) hakkındaki nacizane düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

cumhuriyet'in ilk yıllarında tam bağımsızlık şiarıyla yola çıkan kurucu kadro, havacılıkta da çağdaş ülkeleri yakalamayı hedefledi. bunun için sadece askeri havacılığa yönelik girişimlerle yetinmediler, türk gençliğini sportif havacılık için teşvik ettiler.

nato'ya girmemizin ardından havacılık sanayimizi kendi ellerimizle yok ettik. kıbrıs barış harekatı ve sonrasında gelen silah satış ambargosu deyim yerindeyse soğuk duş etkisi yaptı.

yeniden başlayan çabalar tasarım aşamasından itibaren türk mühendisleri tarafından geliştirilen hürkuş ile yeni bir aşamaya ulaştı. bir hava aracını tasarlayıp, prototipini uçurup test sürecini tamamlamak ve seri üretime sokmak çeşitli mühendislik disiplinlerini ve üretim yeteneğini gerektirir. ülkemiz 45 yıllık süreçte bu birikimi aşama aşama yeniden kazandı.


mmu, turboprop eğitim uçağı hürkuş'tan daha karmaşık ve dolayısıyla daha fazla birikim ve mühendislik gerektiren bir proje.

en sonda söyleyeceğimi başta söyliyeyim, bir türk vatandaşı ve bir türk pilotu olarak bu projenin altında kalkacağımıza ve hava kuvvetlerimizi bu uçakla donatacağımıza inanıyorum.

bazı ekşi sözlük yazarları bu projenin altay tankı gibi çıkmaza girmesinden korktuklarını paylaşmışlar. haklılık payları var. fakat s-400 alımı ve akabinde f-35 programından çıkarılmamız, mmu projesinin hızlanmasına neden oldu. f-35 alınsaydı bile hava kuvvetleri özgün muharip jet uçağına sahip olmak istiyordu. mmu için ilk imzaların atıldığı 2011 yılında f-35 programında herhangi bir problem söz konusu değildi. f-35'in gelişine göre yapılan planlamalar bozulunca, mmu' ın hizmete alınması süreci hızlandı.

mmu ile ilgili yabancı basında rastladığım iki habere değinmek istiyorum

ilki bu. makalenin başlığı "tf-x ile tanışın : türkiye'nin f-22 olmaya özenen radara yakalanmayan savaş uçağı". beşinci nesil uçak geliştirmenin çok zor olduğunu, rusya ve çin'in bile henüz bu işi başaramadığını, türkiye'nin dünyanın 17. büyük ekonomisi ile bu işin üstesinden gelemeyeceğini anlatıyor. yukarıdan bakan ve küçümseyici bir makale.

bir diğeri bu. uçak hakkında bilgi paylaşılmış, tarafsız bir dille yazılmış.

bizim halihazırda beşinci nesil uçak üretecek kapasitemiz olduğunu düşünmüyordum. ta ki ingiliz bae systems firması ile anlaşmaya varılana dek. bu firma ingiliz havacılık ve savunma firmalarını bünyesinde toplayan ingiliz devletinin sahibi olduğu, dünya çapında bilinirliği ve saygınlığı olan bir firma. özellikle soğuk savaş sırasında çok başarılı uçaklar üretmiş ingiliz havacılığının bugünkü mirasçısı bae systems hakkında aşağıdaki izlemenizi tavsiye ederim. bae systems önderliğindeki konsorsiyum şu anda kraliyet hava kuvvetleri'nin 6. nesil jet uçağı tempest projesini de yürütüyor.


mmu projesi'ne dönecek olursak

- proje blok denilen aşamalar halinde ilerleyecek. blok sıfır, test sürecinde kullanılan prototipler olacak.

- birinci blok uçaklar 4+ ya da 4½ nesil denilen özelliklere sahip olacak. birinci blok uçaklar stealth/low observability özelliğine sahip olmayacak.

- ikinci blok uçaklar, 5. nesil yani stealth özellikli olacak. burada bir parantez açalım. tusaş, uçağın stealth yani düşük görünürlük özelliği için tübitak bilgem ile işbirliği yapıyor. uçağın radar kesidinin hesaplanması ve özellikle hava alığı, egzos gibi kısımlarının tasarımında kullanılmak üzere özel bir bilgisayar programı satın alınmış. uçağın bilgisayar ortamında oluşturulan elektromanyetik dalgalarına tepkisini ölçüyor.

- bu proje kapsamında mikro işlemciler, kompozit malzemeler, elektro-optik gibi teknolojiler ile ilgili araştırma yapılarak ülkemize büyük bir teknoloji altyapısı da kazandırılıyor.

- uçak çift motorlu olacak. motor olarak f-16'larda kullandığımız ge-f110 motoru tercih edilmiş. çift motorlu olması hem performans hem de emniyet açısından avantajlı. halen kullandığımız ve bakımı konusunda ciddi tecrübe sahibi olduğumuz bir motorun seçilmesi lojistik açısından da önemli. bunun yanında özgün motor geliştirme süreci de devam ediyor. diğer yazarlar da bahsetmiş kale grubu ile rolls&royce'un ortak geliştirdiği motor yerine bmc liderliğindeki trmotor'a motor geliştirme ihalesi verilmiş. mmu konusunda bana göre yumuşak karnımız motor. daha önce hiç motor üretmedik. jet motoru üretimi zor bir iş. üretilecek motorun hem verimli, hem güvenilir hem de ekonomik olması lazım. rolls&royce gibi uçak motorunda marka olmuş bir firma dururken bütün projenin en kritik bileşenlerinden biri olan motor geliştirme işine yandaşın biriyle katar denilen kabile devletinin sokuşturulması can sıkıcı.


- bütün mmu blokları av/bombardıman uçağı olacak. yani uçakların ana görevi av-önleme iken tali görevi bombardıman olacak.

- maksimum hızının mach 1.8, servis tavanının 55.000 ft, harekat yarıçapının ise 600 nm olması öngörülüyor. (bu değerler test ve geliştirme aşamalarından sonra kesinleşecektir. türk hava kuvvetleri'nin harekat ihtiyaçlarına göre saptandığını söyleyebiliriz.)

- uçaklar modern aviyonik, elektronik harp pakedi ve sensörler taşıyacak. f-35'te bahsetmiştim sensor fusion yeni nesil jet uçakları için vazgeçilmez bir özellik. uçak elde ettiği verileri işleyip pilota ve diğer alıcılara göndererek taktik durumun gerçek zamanlı resmini çizecek. uçağın aviyonik ve işlemcileri için aselsan ile, yazılımı için ise havelsan ile anlaşma imzalanmış. kendi alanlarında çok iyi ürünler ortaya koyan bu iki güzide kuruluş mmu'nun modern bir jet uçağı olmasına katkı verecek. yazılım ve aviyonik konusunda iddialı olduğumuzu düşünüyorum. dijitalleşen muharebe ortamında uçuş kontrol yüzeyleri, seyrüsefer, elektronik harp, sensör füzyonu ve silah atışı için kullanılan yazılımlar artık uçağın hayati bileşenlerinden ve özgün olması çok önemli. 5. nesil uçaklar havada tespit ettikleri arızayı daha yere inmeden yerdeki teknisyene yazılım sayesinde bildiriyor. ( f-35 uçağında 25 milyon satır kod var.)

- uçak gövde içi silah yuvalarında 4 adet uzun menzilli 2 adet de kısa menzilli havadan-havaya füze taşıyacak. tübitak sage ve roketsan'ın ürettiği gökdoğan havadan-havaya füze ailesi ile aim-120 muadili gökdoğan, aim-7 muadili akdoğan ve aim-9 muadili bozdoğan füzelerini taşıyacak. füze konusunda abd'ye olan bağımlılığımızdan kurtulacağız. mmu'da makineli top olacak mı bu konuda herhangi bir bilgiye ulaşamadım. mmu'da mutlaka makineli top olması gerektiği kanısındayım. lojistik nedenlerle m61 vulcan'ın gayet iyi bir seçenek olduğunu düşünüyorum.

- tübitak sage havadan yere atılan mühimatta da çok başarılı çalışmalar yapıyor. yabancıların stand-off missile dedikleri düşmanın menziline girmeden ateşlenebilen seyir füzesi som ile hava kuvvetlerimiz çok etkili bir silaha kavuşuyor. bu füzenin hareketli suüstü hedeflerine yani savaş gemilerine karşı atılabilmesi büyük avantaj.


- uçağın uzunluğunun 21 m., kanat açıklığının 14 m. ve yüksekliğinin 6 m. olması öngörülmüş.

- mühendislik demiştik, tusaş bünyesinde kompozit üretim merkezi kuruluyor. stealth uçak yapmak için uçağın yaydığı ısıyı gizlemek çok önemli.

yıldırım test merkezi'nin kurulması için anlaşma yapılmış. uçağın yıldırım çarpmasına karşı tepkisi bu merkezde test edilecek. böyle bir test tesisinin ülkemize kazandırılması memnuniyet verici.

tübitak bilgem ile uçağın radar kesidi testlerinin yapılacağı tesisin kurulması için anlaşma imzalanmış. f-35'in test sürecinde çekilen benzer fotoğrafı hatırlayınca, ne kadar büyük bir atılım yapıldığını anlıyoruz.

emc/emi (elekromanyetik girişim/elektromanyetik uyumluluk) test merkezi kurulacağı duyurulmuş.

- tusaş bünyesinde test pilotu okulu açılmış. (116. sayı sayfa 14) bu okulda test pilotu ve uçuş test mühendisi eğitimi verilecek. gerçekten muhteşem bir haber.

bae systems web sitesinde türkiye'de istihdam etmek üzere mühendis ilanlarını görüyoruz. şu anda bu şirketin 300 mühendisinin türkiye'de çalışmakta olduğu söyleniyor. web sitelerine türkiye'de yaşam adında bir bölüm bile koymuşlar. bu kadar büyük bir projeyi yaparken nitelikli mühendislerimizi yurtdışına kaçırmamız çok kötü. (bkz: hollanda'nın türk mühendisleri kendine çekmesi)

bu kadar farklı alanda ar-ge gerektiren bir projede bu kurum ve kuruluşları bir araya getirip ortak proje yürütmek bile kolay değil. nitekim başka ülkelerde buna benzer projelerin sonuca ulaşamadan bitirildiğini biliyoruz. bu aynı zamanda siyasi iradenin bu projenin ne kadar arkasında durduğunun da göstergesi bana göre.

yeri gelmişken tusaş ve diğer savunma sanayi şirketlerinin kullandıkları yerli ve milli ibaresine değinmek istiyorum. işin profesyonelleri doğru ifadenin özgün olması gerektiğini bilir. çünkü savaş uçağı gibi bir çok alt sistemi barındıran silah sistemini %100 yerli yapmak çok çok zordur. nitekim amerikan uçakları ingiltere'den alınan martin baker sandalyeler ile uçar. biz de fırlatma sandalyesi üretmek yerine gidip bu konuda dünyanın en iyisi martin baker sandalye alacağız.* bir çoğu mevcut iktidardan öncesine dayanan savunma sanayi projelerinin siyasi propagandaya alet edilmesi üzüntü verici.

caatsa yaptırımları kapsamında savunma sanayi başkanlığı'na getirilen yaptırımlar ne yazık ki diğer savunma projeleri gibi bu projeyi de etkileyecek.

tusaş genel müdürü temel kotil her demecinde mmu prototipinin 18 mart 2023 tarihinde motor çalıştırıp hangardan çıkacağını yani roll out yapacaklarını söylüyor. bence bu kadar kesin bir tarih belirlemek projenin selameti açısından uygun olmaz. elbette bir hedef tarih belirlenir ama böyle sembolik bir tarih siyasi saiklerle projenin aceleye getirilmesi tehlikesini de doğurur ki havacılık böyle şeyleri affetmez.

iki video linki bırakmak istiyorum. birincisi f-14 tomcat'in 30 aralık 1970'te ilk prototipinin kazası. diğeri saab gripen uçağının ilk prototipinin kazası. bizde de bu tür kazalar yaşanabilir, ne olursa olsun bu atılımın devamını getirmek ve milli muharip uçağımızı uçurabilmek zorundayız çünkü istikbal hala göklerde...
...

ekleme : yolladıktan sonra aklıma geldi. tusaş'ın rüzgar tüneli kurma çalışması var. odtü de rüzgem ile rüzgar testlerine başladı. çok iyi yoldayız.

ekleme 2: projede çalışmış bir yazardan mesaj geldi; top m61 yerine tek namlulu ama daha büyük çaplı ve yerli üretim olacakmış. alman mauser yapımı bk-27 topu 27 mm çapında ve tek namluludur. eurofighter typhoon, panavia tornado, saab gripen uçaklarında kullanılır.

mkek, 25 mm çapında tek namlulu uçaksavar topu üretmiş. belki mmu'da bu topu görebiliriz.

tusaş ile sarsılmaz firması tr mekatronik unvanlı bir şirket kurmuş. 25 mm top yapmışlar.

ekleme 3: ukraynalı uçak ve helikopter motoru üreticisi motor sich'in çin firmasına satışına abd engel olmuştu. ssb ile ukrayna'daki muhatabı arasında anlaşma yapılmış. motor konusunda ukrayna ile işbirliği yapılacak gibi görünüyor.

ekleme 4: linkteki kişiyi noel baba sananlar olabilir ama kendisi ingiltere'nin ankara büyükelçisi dominick chilcott. tf-x projesindeki ilerlemenin memnuniyet verici olduğunu, 2021 sonu ya da 2022'nin başında prototipin üretileceğini, motorun rolls&royce'a verilmesini beklediklerin, henüz karar verilmediğini ama genel olarak projenin ingiltere ve türkiye'nin savunma sanayii işbirliği açısından çok önemli olduğunu anlatmış.