Uzay Boşluğunda Görev Yapan Astronotlar, Tuvalet İhtiyaçlarını Nasıl Gideriyor?
abd'nin uzaya insan göndermeyi amaçladığı ilk program olan project mercury ortaya çıktığında doktorlar, yerçekimi kuvvetinin yokluğunda astronotların işeme ve çiğneme konusunda çıkacak olası problemlerden dolayı endişeleniyorlar. alan shepherd'ın (uzaya giden ilk abd'li) uzaya gönderilmesi 15 dakikalık bir misyon olarak planlanıyor, doğal olarak da bu insanın işeme ihtiyacı duyacağı kimsenin aklına gelmiyor. fırlatma rampasındaki gecikmeler sonucunda başlangıçta gözardı edilen bu sorun aniden ortaya çıkıyor; alan shepherd'ın çişi geliyor. işemek için kontrol odasından ve uzay kostümü teknisyenlerinden izin istiyor. beklediği izin geliyor ve alan shepherd uzay kostümü içine işiyor.
bu kötü tecrübe sonucunda akıllanan nasa, kondoma benzeyen kılıfla problemi çözmeye çalışıyor. test aşamasında hiçbir problem çıkarmayan bu kılıf, uzayda aynı başarıyı gösteremiyor. yerinden çıkıp astronotların bir kez daha kostümlerine işemelerine sebebiyet veriyor. daha sonrasında, bu sorunun kılıfın kendisinden ziyade astronotların tercihlerinden dolayı ortaya çıktığı anlaşılıyor. astronotlardan small-medium ve large boyutlarında üretilen bu kılıflardan seçmesi istendiğinde erkek astronotlardan hiçbirisi large haricinde bir seçim yapmıyor. small boyutu seçmeyi hiçbir yiğit erkek astronot gururuna yediremiyor, organ büyüklüğü uzayda bile gurur meselesi oluyor bir bakıma.
büyük tuvalet de yakın zamanda problem teşkil etmeye başlıyor. astronotlar büyük tuvaletlerini yapabilmek için kalçalarına özel bir poşet istifliyorlar. gemini ve merkür'de bu uygulama düzgün bir şekilde işlemesine rağmen yine de kapsül içinde ürin ve insan dışkısının aşırı kötü bir koku ortaya çıkarmasını engelleyemiyor. bu nedenle, apollo'nun daha değişik bir çözüme ihtiyaç duyacağına kanaat getiriliyor.
maalesef ki, apollo'da büyük tuvalet için herhangi bir yenilikçi çözüm ortaya çıkarılmıyor; fakat işemek için ucuna kondom monte edilmiş bir vana kullanılıyor. astronotlar işemek için penislerini kondoma iliştirip vanayı açmak durumundalar, vanadan gelen emiş gücü yardımıyla rahatça işeyebileceklerini düşünüyorlar. fakat burada bir başka problem daha ortaya çıkıyor: zamanlama. vana çok geç açıldığında sidik hedeften şaşıp yerçekimsiz ortamda gezinmeye başlıyor. vana erken açıldığında ise vanadan gelen emiş gücünün penisi kapma tehlikesi baş gösteriyor.
bu sistemde sidiğin tahliyesi ise oldukça hoş, güneş ışığını yakalayan ürin köpürmeye başlıyor.
apollo astronotları, uzay yürüyüşlerinde sidiği kostüm içindeki bir bölümde toplayan kondom sistemini kullanıyorlar. buzz aldrin ayda yürüyen ikinci insan, fakat ayda işeyen ilk insan.
apollo 13'te fred haise'nin hastalanmasının sebebi de kazadan sonra havalandırma sisteminin kullanılamaz hale gelmesi. donmaması için sidiğin ısıtılma zorunluluğu bulunuyor. alternatif sistem, sidik damlacıklarının uzay gemisi içinde gezinmesine sebebiyet veriyor. kontrol birimi astronotların işememeleri gerektiğini söylüyor. elbette ki bu direktif kalıcı bir yasak değil fakat astronotlar bunu tam olarak anlayamıyorlar ve sidiği mümkün olan her konteynır ve poşette muhafaza etmeye başlıyorlar. muhafaza etme işleminin en hızlı seçeneği de astronotların giydiği kostümlerin içinde bulunan toplama bölümü oluyor. fred haise, ürini saatlerce burada muhafaza ediyor, bir bakıma sidik duşu alıyor. sonrasında da böbrek enfeksiyonu sorunu yaşıyor.
bu olaylardan yaklaşık on yıl sonra nasa, uzaya kadın astronot gönderme kararı alıyor. bu durum, nasa'nın penis olmadan uzayda işeme sorunun nasıl çözüleceğini araştırma gereğini ortaya çıkarıyor. nihayetinde de uzay yürüyüşü için bebek bezine benzeyen ve ileri düzeyde absorbe ediş kapasitesine sahip olan bir giysi tasarlıyorlar. yakın zaman içinde erkek astronotlar da bu giysiyi kullanmaya başlıyor, çünkü bu sistem kondomdan daha rahat ve bu sistemde sidiği kaçırıp kapsül içinde sidiğin gezinmesine sebebiyet verme ihtimali daha az.
uzayda büyük ve küçük tuvalet yapmak oldukça sıkıntılı bir süreç
fan, hedef sistemi ve ileri düzey dikkat gereksinimi beraberinde getiriyor. uzayda büyük tuvalet yapmanın ilginç bir ayrıntısı da yerçekimsiz ortamda dışkının anüsten ayrılmıyor oluşu. astronotlar dışkıyı özel bir eldiven kullanarak anüsten çekmek zorundalar. astronotlar uzayda yellenmeyi de denemişler. uzayda yellenmek astronotlara pervane etkisi yapmıyor. adet dönemlerinin ise dünyadaki adet dönemlerinden farksız olduğunu söylüyor kadın astronotlar. yerçekimsiz ortamda adet kan emiş gücü sağlayan bir tamponla hareket ediyor.
idrar kesesinde biriken idrar kaslara baskı yapınca vücut işeme ihtiyacı hissediyor. yerçekimsiz ortamda bu baskı olmadığı için de astronotlar işeme ihtiyacı hissetmiyorlar. bu durumun kötü sonuçlar ortaya çıkarmasını engellemek için de astronotlar belirli zaman aralıklarıyla idrar atıyorlar.
nasa'nın geçmiş dönemlerde uzaya kadın astronot göndermemesinin nedenini cinsiyet ayrımcılığına bağlamış mary robinette kowal. nasa da bu iddiaya, o dönemlerde kadınların uzaydaki işeme problemini çözebilecek bir teknolojinin olmayışını öne sürerek yanıt vermiş. buna karşılık, uzay projelerinin başlandığı zamanlarda erkeklerin de işeme problemini çözecek bir teknolojinin olmadığını şu twitter flood'undaki bilgilerle beraber söylemiş ve ortaya güzel bir iş çıkarmış kowal. hiçbir kanıt içermeyen bu bilgileri teknik kullanım kılavuzları okuyarak ve astronotlarla konuşarak öğrendiğini söylemeyi de ihmal etmemiş.