Yazarken İnsanı Tuhaf Hissettiren Bir Kelime: Deyip

"Deyip mi, Diyip mi?" ikileminde kalıp, kelimenin doğru yazılışının "deyip" olduğunu öğrendikten sonra ufak çaplı şok yaşayanlardansanız eğer yalnız değilsiniz.
Yazarken İnsanı Tuhaf Hissettiren Bir Kelime: Deyip

türkçenin ne kadar acayip bir dil olduğuna en güzel örnek "deyip" kelimesidir. ünlü daralmasına uymaz, neden uymadığı bilinmez. "yiyip" kelimesi gibi zarf fiil olmasına rağmen "niye böyle yazılır" diye sorulduğunda dumur olunur. şimdi daha iyi anlıyorum bize grameri neden ezberleterek öğrettiklerini. mantık yok lan. kural bu "deyip" geçiyorsun.

doğrusu "diyip" olmasına rağmen "deyip" diye ısrar ediliyor. türkçede "y" ünsüzünün daraltıcı etkisi vardır. bu etki -(i)yor ekini düz geniş ünlü ile biten bir sözcüğe eklediğinizde görülür:

bekle-yor > bekliyor
dinle-yor > dinliyor
ağla-yor > ağlıyor
sakla-yor > saklıyor

y'nin daraltıcı etkisi iki fiilimizde (de- ve ye-) yeni sözcük türetirken, fiil şimdiki zaman harici çekimlenirken bile görülür. yani sadece şimdiki zaman çekimi ile sınırlı kalmaz:

ye-y-ecek > yiyecek
ye-y-en > yiyen
de-y-e > diye
de-y-en > diyen
de-y-ecek > diyecek
ye-y-ip > yiyip

şimdi tdk'dekiler başta olmak üzere hiçbir insan bana "deyip" yazdıramaz. çünkü olması gereken "diyip"tir. bu nedenle de bu sözcüğü asla yazılı bir metinde kullanmam.

bu arada -(i)yor ekinin daraltıcı etkisine olumsuzluk ekiyle de bir örnek verelim:

koş-ma-yor > koşmuyor

TDK'nin konuyla ilgili görüşü şu şekilde