"Yenilmez" Denen Nazi Ordusu Wehrmacht, Kızıl Ordu Tarafından Nasıl Alt Edildi?
wehrmacht, nazi almanyası'nın 1935-1945 yılları arasında “savaş makinesi” olarak ünlenmiş ordusuydu. adolf hitler’in göz bebeği olan bu ordu, 2. dünya savaşı'nın başında blitzkrieg (yıldırım savaşı) doktriniyle resmen yıldırım gibi çarpıp geçiyordu. polonya, fransa derken her yeri dümdüz ettiler, ama dur bakalım! her şey toz pembe olmadı.
wehrmacht; kara, hava ve deniz olmak üzere üç ana kuvvetten oluşuyordu. askerler her sabah "bugün neresi işgal edilecek?" havasında kalkıyordu ve neredeyse işgal etmedikleri yer kalmamıştı, ama iş sovyetler birliği'ne gelince, soğuk gerçeklerle yüzleştiler. sovyetler birliği'nin kızıl ordu'suna karşı neredeyse zafer kazanmak üzereydiler, 30-40 km daha içeri girebilseler sovyetler yenilecekti, rusya'nın çetin kışı, wehrmacht'ın sonu oldu. kışın ortasında tanklar dondu, askerler battaniye aradı, kısacası kış mevsiminin tüm zorluklarıyla mücadele ettiler.
başlangıçta dev gibi görünen, teknolojisi ve taktikleriyle övünen ve neredeyse hiç yenilmeyeceği düşünülen wehrmacht; coğrafya, stratejik hatalar ve rusya'nın sert kışına takılarak yenilginin tadına baktı.
wehrmacht'ın sovyetler birliği'ni işgal planı nasıldı?
wehrmacht için moskova ve stalingrad'ın işgali, tam anlamıyla "göz var nizam yok" durumuydu. yani bakıyorlar haritaya, "moskova şurada işte, birkaç günde gideriz ve işgal ederiz." demişler gibiydiler, ama unuttukları bir şey vardı, rusya haritada küçük görünse de gerçekte devasa bir coğrafya! almanlar bir nevi kocaman bir soğuk su havuzuna atlamış gibiydi. arazi engebeli, yollar çamur denizine dönmüş, rusya'nın kış mevsimi adeta tokat gibi wehrmacht'ın yüzüne çarpıyordu. kızıl ordu ise bu coğrafyada doğup büyümüştü. yani, alman askerlerinin botlarının tabanı erirken, sovyet askerleri yünlü paltolarıyla çaylarını yudumluyordu. rusya'nın devasa arazisi ve kış mevsiminin sertliği, wehrmacht'ı hem maddi hem manevi olarak bitirdi.
wehrmacht'ın hızlı ve etkili bir şekilde ilerlemek üzerine kurulu olan planı, rusya'nın devasa büyüklüğü karşısında tökezlemişti. almanlar, stalingrad’a ulaşmadan önce yüzlerce kilometre boyunca uzayan bir tedarik hattı kurdu ve bu hat, sovyet partizanlarının saldırılarına maruz kalıp duruyordu. yani, alman askerleri cephane veya yiyecek beklerken, kızıl ordu partizanları "surprise motherfucker !" diyerek malzemeleri birer birer ortadan kaldırıyordu. hitler’in ısrarla moskova ve stalingrad'da savaşa devam etme emri, wehrmacht'ı adeta boğuyordu. ayrıca tek sorun mevsim ve tedarik sıkıntıları değildi, taktiksel anlamda sıkıntılar da yaşanıyordu.
peki kızıl ordu için ilk başlarda her şey yolunda mıydı? tabii ki hayır!
başlangıçta kızıl ordu da epey sallanmıştı, hatta sovyetler'in işgal edileceği neredeyse herkes tarafından kesin kabul ediliyordu, hatta stalin'in kaçacağını düşünüyorlardı. fakat stalin'in "yandı gülüm keten helva" moduna girmesiyle işler değişti. sovyetler stratejilerini düzeltti, moskova önlerinde almanları durdurdu ve ardından almanları derinliğe çekti. yani, resmen "kendini zayıf göster, sonra çullan" taktiği uyguladılar. üstelik sovyetler, savaşın sonlarına doğru neredeyse her köşe bucakta bir tank üretmeye başlamıştı. almanlar ise her gün birkaç tank kaybediyor, yerine yenisini koyamıyordu.
wehrmacht; blitzkrieg'le harika bir şekilde başladığı savaşı, kış ve lojistik sıkıntılar, sovyet direnci ve hitler'in yanlış kararları/stratejileri yüzünden kaybetti. kızıl ordu, her adımda daha da güçlendi, doğru stratejileri ve halkının direniş gücüyle wehrmacht'ı ve adolf hitler'i tarihe gömdü. iki ordu arasındaki farklar, sadece asker sayısı ve ekipman değildi, aynı zamanda savaş koşulları, coğrafya ve liderlik anlayışlarıydı. kızıl ordu, zorlu kış koşullarına alışıkken yani bir nevi kendi sahasında maç yaparken, wehrmacht için bu kış tam bir cehennemdi ve deplasman golü atmayı bir türlü başaramadı.