SUÇ 20 Nisan 2022
87,5b OKUNMA     473 PAYLAŞIM

2014'te Uzun Süredir Sevişemediği İçin 6 Kişiyi Nefretle Öldüren Katil: Elliot Rodger

23 Mayıs 2014'te, "22 yaşına gelmeme rağmen neden hala bakirim" diyen ve hıncını masum insanlardan çıkartan, sonrasında kendini de öldüren Rodger'ın hikayesine bir bakalım.

Nedir bu çocuğun olayı?

elliot roger, 22 yaşında olmasına rağmen hala bakire olmasını dert edinmiş ve teklif ettiği kızların kendisini reddine falan bayağı bir içerlemiş. çevresindeki popüler kızlı-erkekli tüm ortamla bu çocuğu içlerine almayıp bir güzel küçük görmüşler. adam o kadar içerlemiş ki dünyadaki tüm karizmatik, seksi erkeklere lanet okumuş. en sonunda, 23 mayıs akşamı, 22 yaşındaki bu arkadaş kaliforniya üniversitesi, santa barbara kampüsü yakınında altı kişiyi öldürdü ve on dört kişiyi de -ateşli silah, bıçaklama ve araç çarpmasıyla- yaraladı, ardından kendini de öldürdü.

valla"22 yaşında hala niye bakirim!" gibi bir düşünceyle 6 kişi öldürülseydi türkiye'de insan kalmazdı. bilmez ki elin delükanlısı orda bir türkiye var uzakta, o türkiye toptan bekaretini koruyor...

Roger'ın öldürdüğü kişiler.


Kendisinin yazdıkları üzerinden derin bir analize girelim

elliot rodger'ın, my twisted world (benim çarpık dünyam) başlığıyla yazdığı manifestosunun bazı yerlerini okudum. birçok yer işaret edilmeyi gerektiriyor...

"sex is by far the most evil concept in existence. the fact that life itself exists through sex just proves that life is flawed. the act of sex gives human beings a tremendous amount of pleasure. pleasure they don’t deserve. no one deserves to experience so much pleasure, especially since some humans get to experience it while some are denied it. when a man has sex with a beautiful woman, he probably feels like he is in heaven. but the world is not supposed to be heaven. for some humans to actually be able tofeel such heights of heavenly pleasure is selfish and hedonistic."

tüm kanallardan, şuradan buradan, çevresinden seksin cennet meyvesi olduğunu kolayca inandırılmış tipik bir amerikan elliot. o yaşlarda elliot roger'ın seksi hayatın en büyük mutluluğu olarak bilmesi biraz da amerikanların yaşam stiliyle alakalı. hele çocuğun zengin olduğunu, baştan her şeye sahip olduğunu düşünürsek, elliot için amerikan yaşam tarzının çerçevesi içerisinde normal olarak geriye kalan tek mutluluk ve ispat kalesi seks olmuş. zaten kendisi seks dışında her şeye sahip. burada parantez olarak normalde de bir mutsuzluğa sahip olduğu anlamı çıkıyor. yetinemiyor. lideri olmadığı sürece ona hiçbir şey zevk vermiyor. örneğin basketbolu bırakıyor çünkü en iyi o oynayamıyor. ne zaman başkalarının bir şeyi daha iyi yaptığını görse bırakıyor. yazısında doğuştan güçsüz olduğunu söylüyor bir çok kez, doğuştan eksik olduğunu da. bu sebeple elliot içten içe şuna inanıyor: bireysel olarak yaptığı hiçbir şey onu üste taşıyamaz ama güzel bir kadına sahip olursa doğuştaki tüm kusurlarını dünyaya yokmuş gibi sunabilir. çünkü yazısının bir yerinde şöyle bir şey söylüyor "eğer güzel bir kadına sahipseniz kimse sizin ezik olduğunuzu düşünmez. sevgilim yok diye beni inek ve işe yaramaz biri olarak bilecekler." böylece ve aynı zamanda, üzerinde doğuştan sahiplendiği eksiklikleri atmasının tek yolu olarak da kadınları görüyor.

ama aynı zamanda aslında kadınlara karşı bir çekim hissetmiyor. zaten bunu sürekli "kadınlara karşı çekimim var" demesinden anlayabiliyorsunuz. elliot bu cennet zevkini algılayamamaktan şikayet ediyor. algılayamadığı için kimsenin seks yapmasını istemiyor. kimsenin kadınlarla dolaşmasını istemiyor. seksi en büyük kötülük ve adaletsizlik olarak görüyor. böylece yaşamın seksle varoluşunun baştan koktuğuna inanıyor. bu kısımla ilgili özet geçersek, eliot'un kendi sözüyle: "for some humans to actually be able to feel such heights of heavenly pleasure is selfish and hedonistic" (bazı insanların bu mükemmel zevke -sekse- ulaşabilmesini bencillik ve çıkarcılık olarak görüyorum.)

aslında seks diye bahsettiği şey de seks değil tam olarak (biliyorum çok fazla değilleme yaptık ama çocuğun söyledikleri / düşündükleri / bilinçaltı tamamen zıt). aslında bahsettiği mükemmel bir zevke ulaşabilme hevesi. aslında içten içe sevgilisi olsa bile; (kimseye yaklaşmamasının, parayla da olsa seks yapmamasının sebebi magnificent centilmen olma hevesinden, narsist olmaktan; çünkü narsist birisi satın alarak zevke ulaşmayı egosuna yediremez) biri tarafından sevilse, seks yapsa bile gözlemlediği çiftler kadar mutlu olamayacağını biliyor. elliot rodger bu sebeple başka kişilerin seks yapmasından çok, mutlu olabilmelerine, birbirlerini sevebilmelerine takmış vaziyette.

ve aynı zamanda, belki kadınları nesne olarak görmeye bu kadar eğilimli olmasının sebebi, ve düşünsel anlamda da buna sahip olmasının nedeni aşkı hissedemeyişidir. sürekli seks ve bakirelik diye gevelemesinin bir sebebi daha bu olabilir. beyni radikalleşmeye gidiyor kadınlar hakkında; bilinçaltı kadınları sadece et parçası olarak görmek istiyor. çünkü elliot narsist biri olarak, bir de kadınların başka erkeklere aşık olabildiğini, insani değer verebildiğini bilse çıldırırdı (ki aslında biliyor ama baskılamaya çalışıyor seks seks seks diyerek.)

"women should not have the right to choose who to mate and breed with. that decision should be made for them by rational men of intelligence. ıf women continue to have rights, they will only hinder the advancement of the human race by breeding with degenerate men and creating stupid, degenerate offspring. this will cause humanity to become even more depraved with each generation. women have more power in human society than they deserve, all because of sex. there is no creature more evil and depraved than the human female."

uğradığını iddia ettiği adaletsizliği hangi temellerle olgunlaştırdığını daha iyi görebilirsiniz bu satırlarda. kadınların kimle sevişeceğini zeki erkeklerin belirlemesi gerektiğini söylüyor. kurduğu fikir bu. eğer kadınların hakkı olursa, insanlığın gelişimini engelleyeceğini çünkü her zaman salak erkekleri seçtiklerini söylüyor. bu da elliot'ın görüşüne göre insan soyunu eninde sonunda aptallaştıracak yegane şey. ayrıca şu çok önemli; kadınların seksle kazandıkları değere ve konuma da sinirleniyor. neden? bir erkek neden kadınları bir kız gibi rekabeti olarak görür? çocuk kitaplardan okuduğu kadarıyla (isim olarak vermiyor, psikoloji ve liderler hakkında kitaplar okumuş) kendi sosyal darwinizmini icat etmiş.

şu satırlara bakalım:

"the ultimate evil behind sexuality is the human female. they are the main instigators of sex. they control which men get it and which men don’t. women are flawed creatures, and my mistreatment at their hands has made me realize this sad truth. there is something very twisted and wrong with the way their brains are wired. they think like beasts, and in truth, they are beasts. women are incapable of having morals or thinking rationally. they are completely controlled by their depraved emotions and vile sexual impulses. because of this, the men who do get to experience the pleasures of sex and the privilege of breeding are the men who women are sexually attracted to... the stupid, degenerate, obnoxious men. i have observed this all my life. the most beautiful of women choose to mate with the most brutal of men, instead of magnificent gentlemen like myself."

kadınları insanlığın laneti olarak görüyor. çünkü kendi fikrine göre, başkalarına seks keyfini veren ve kendi gibileri bu zevkten mahrum bıraktıranlar kadınlar. sadece buna benzer birkaç satırdan şunu söyleyebiliriz: elliot rodger tıpkı bazı primatlardaki gibi "karar veren kabile lideri" olmak istemektedir. elliot rodger tüm kızlarla seks yapabilmek yerine tüm kızların kimle seks yapabildiğine karar vermek isterdi buna eminim; ve hiçbir kızı başka bir erkekle seviştirmezdi. bu, elliot'un kadını zevk veren et parçası olarak görmesine bağlı olarak gelişmiş "dünyanın erkeği en çok mutlu eden nesnesine (ona göre kadının tanımı bu)" sahip olma güdüsüyle açıklanabilir. bir bakıma, komik bir şekilde, elliot rodger harem ağası olmak istemektedir ama padişahın da olmamasını arzulamaktadır.


"women are like a plague. they don’t deserve to have any rights. their wickedness must be contained in order prevent future generations from falling to degeneracy. women are vicious, evil, barbaric animals, and they need to be treated as such."

"kadınlar hastalık gibidir. bu nedenle hiçbir hakkı hak etmiyorlar. onların bu çarpıklığı karantina altına alınmalı ki gelecek nesiller yozlaşmamalı. kadınlar vahşi, kötü, barbar hayvanlardır ve onlara oldukları gibi davranılmalıdır."

işte eliot rodger'ın tüm harem ağası tipi muhasebelerinden sonra geldiği nokta bu. bundan sonra, harem ağalığını bir ideoloji şekline dönüştürmüş:

"in fully realizing these truths about the world, i have created the ultimate and perfect ideology of how a fair and pure world would work. in an ideal world, sexuality would not exist. it must be outlawed. in a world without sex, humanity will be pure and civilized. men will grow up healthily, without having to worry about such a barbaric act. all men will grow up fair and equal, because no man will be able to experience the pleasures of sex while others are denied it. the human race will evolve to an entirely new level of civilization, completely devoid of all the impurity and degeneracy that exists today. in order to completely abolish sex, women themselves would have to be abolished. all women must be quarantined like the plague they are, so that they can be used in a manner that actually benefits a civilized society. in order carry this out, there must exist a new and powerful type of government, under the control of one divine ruler, such as myself. the ruler that establishes this new order would have complete control over every aspect of society, in order to direct it towards a good and pure place. at the disposal of this government, there needs to be a highly trained army of fanatically loyal troops, in order to enforce such revolutionary laws. the first strike against women will be to quarantine all of them in concentration camps. at these camps, the vast majority of the female population will be deliberately starved to death. that would be an efficient and fitting way to kill them all off. i would take great pleasure and satisfaction in condemning every single woman on earth to starve to death. i would have an enormous tower built just for myself, where ı can oversee the entire concentration camp and gleefully watch them all die. if i can’t have them, no one will, i’d imagine thinking to myself as i oversee this. women represent everything that is unfair with this world, and in order to make the world a fair place, they must all be eradicated. a few women would be spared, however, for the sake of reproduction. these women would be kept and bred in secret labs. there, they will be artificially inseminated with sperm samples in order to produce offspring. their depraved nature will slowly bebred out of them in time. future generations of men would be oblivious to these remaining women’s existence, and that is for the best. if a man grows up without knowing of the existence of women, there will be no desire for sex. sexuality will completely cease to exist. love will cease to exist. it is the only way to purify the world. in such a pure world, the man’s mind can develop to greater heights than ever before. future generations will live their lives free of having to worry about the barbarity of sex and women, which will enable them to expand their intelligence and advance the human race to a state of perfect civilization. it is such a shameful pity that my ideal world cannot be created. ı realized long ago that there is no way i could possibly rise to such a level of power in my lifetime, with the way the world is now. such a thing will never become a reality for me, but it did give me something to fantasize about as ı burned with hatred towards all women for rejecting me throughout the years. this whole viewpoint and ideology of abolishing sex stems from being deprived of it all my life. if i cannot have it, i will do everything i can to destroy."

yarattığı ideolojide seksin yasaklandığını hatta olmadığını hayal ediyor. sekssiz bir dünyada insanın gerçek saflığa ve gücüne ulaşacağına inanıyor. seksi arzulayamadığından, herkesin seksten çok zevk aldığı yanılgısına kapıldığından hayata dışarıdan bakabiliyor ve insanların seks yaparak bozulmuşluğa yöneldiğine inanıyor (açıkcası bu amerika için doğru bir şeyse bile, elliot'un bu fikre gidiş yolu bambaşka). seksin (kadının) olmamasını erkeklerin eşit ve adil büyümesi için tek yöntem olarak belirliyor; böylece bazı erkekler kadınlar tarafından sekse kabul edilirken diğer erkeklerin reddedilmesi gibi durumlar olmayacak. yani herkes bu zevki tadamayacak, hiçbir reddedilen olmayacak. ve seksi kaldırmak için sunduğu yöntem şu: "bütün kadınlar bir viral hastalıkmışçasına karantina altına alınmalı, ki böylece çağdaş topluma amaç için kullanılabilsinler."

önceden harem ağası, liderlik miderlik diyordum. bakınız şu satıra ; "in order carry this out, there must exist a new and powerful type of government, under the control of one divine ruler, such as myself", yani "bunu başarabilmek için, tanrısal bir liderin kontrolünde yeni ve güçlü bir hükümet olmalı; benim gibi bir liderin kontrolünde." kuracağı bu hükümetin yapacağı ilk icraat olarak gördüğü şey kadınlara saldırıp onları karantina altına aldırmak. sonra da açlıktan ölmelerini beklemek. (hemen öldürmemesinin sebebi, yine önceki yazılarında belirttiği gibi, "güzel insanlara işkence etmek istiyorum" lafından anlaşılabilir) zaten bir sonraki satırda kendisi şu cümleleri kuruyor; "i would take great pleasure and satisfaction in condemning every single woman on earth to starve to death... i would have an enormous tower built just for myself, where i can oversee the entire concentration camp and gleefully watch them all die", yani "dünyadaki tüm kadınların açlıktan ölmeye mahkum etmekten mükemmel bir zevk ve tatminlik hissi duyardım. bütün kampı görebileceğim yalnızca bana ait kocaman bir kulem olurdu ve tüm kadınların ölümünü mutlulukla izlerdim." sonra şunu ekliyor "eğer onlara sahip olamazsam, kimse sahip olamaz." açıkcası eliott'un böyle hesaplar yaptığını daha bu satırları okumadan düşünmüştüm. çünkü adaletsizlik ve çirkin erkeklerin kadınlara sahip olmasına takıldığını videolarında söyleyen birisi daha başka ne hayal edebilirdi ? elbette faşistçe bir şeyler düşünmek zorundaydı mantıken. eğer kadınlara kafayı taktıysa da, faşizmi kadınlara uygulamalıydı. pek çok otokratik yönetim seven kişiler ve ırkçılar narsist eğilimler taşır zaten.

konuya dönecek olursak eliot her kadının ölmesini istiyor ama belirttiği üzere "bazı kadınların üretim için laboratuvarlarda saklanması gerektiğine" inanıyor. ideolojisine göre bazı kadınların yaşamasına izin verilecek ama gözden uzak bir yerde spermlerle üretilmek dışında bir işleve de sahip olmayacaklar. sonra şöyle yazmış: "bu hayatta bırakılmış bazı kadınlar zamanla ahlaksız yapısını kaybedecek."

elliot'un hesaplarına göre böylece gelecek kuşağın erkekleri kadınları bilmeyecek ve seksin varlığından haberdar olmayacak. elliot'a göre en iyisi de bu; seksi bilmemeleri. kadınları görmeyecek gelecek kuşak erkeklerinin sekse ihtiyaçları ve istekleri kalmayacağını söylüyor.(açıkcası eşcinsel olduğunu ya da eğilimlere sahip buradan çıkarmak çok kolay. kadınlar dışında seksin olamayacağını inanan biri bilinçaltından homoseksüel fikirlerini bastırıyordur.)


sonra şöyle yazmış "eğer erkekler kadınların ve seksin varlığını bilmezse, akıl kapasitelerini daha saf ve üst bir noktaya taşıyabilir", ve ekliyor "böylece cinsellik söz konusu olmayacak, aşk söz konusu olmayacak. böylece insan ruhunda bu tip şeylerin izi kalmayacak. bu dünyayı arındırmanın tek yolu."

devam ediyor: "böyle arınmış bir dünyada insan aklını daha üst bir noktaya taşıyabilecek. gelecek kuşaklar hayatlarını, (kuşak dediği erkek sadece, bu da kadınları ne kadar et parçası olarak gördüğünün özetidir) seksin barbarlığını ve kadının barbarlığını dert etmeden özgürce sürebilecekler. ki bu gelecek kuşağı daha zeki yapacak ve erkeği geliştirmek suretiyle medeniyeti kusursuzluk statüsüne taşıyacak."

şimdi bu çocuğun tipik bir faşist lider narsizminden ayrıldığı yana gelelim

kendisinin bunları başaracak kişi olmadığına inanıyor. yaşadığı dünyanın gerçeklerine göre bunun imkansız olduğunu biliyor.

tüm bunların ışığında şu cümleye dikkat:

"all i ever wanted was to love women, and in turn to be loved by them back. their behavior towards me has only earned my hatred, and rightfully so." burada sanırım pot kırıyor. bütün istediğim bir kadını sevmek ve onun da beni sevmesi diyor. bu çocuğun sevme kısmında da problem var. en azından duygusal anlamda ya da cinsellik ve libido anlamında bir sıkıntısı var. çünkü kadınları seven birisi, kadının onu geri sevmesine bakmaz. platoniklik diye bir şey var lan sonuçta. yani bir zahmet. buysa aslında, işin platonikliğini bile yaşayamamaktan, aşkı hissedememekten kafayı yemiş. ve buna endekslenmiş. zaten zengin. zenginlik çekici değil. e böylece aşkı yaşayamazsa nerede tatmin olacağını narsist bir çerçevede bolca hissetmekten kafayı yemiş.

tüm yazdıklarımın özetinin sıralaması şudur

elliot roger narsist eğilim gösteren utangaç bir gençtir. seks amerika'da gençliğin gördüğü ve dayattığı ölçüde elliot roger'ın dünyasında en önemli unsur haline gelmiştir. elliot'ın lider olmak isteğini ve alfa erkek olma çabalarını düşündüğümüzde, en önemli unsur olarak gördüğü cinselliği kontrol alma isteği gayet normaldir. bu, cinselliği arzulamaktan ve kadını sevmekten apayrı bir şey. tıpkı parayı sevmeyen erkeğin para için çalışmak zorunda kalması gibi. tabii bu elliot'ın kimyasını bozmuş. cinselliğe sahip olma gücünün düşüncesi, kadına duyduğu sevgi ve tutkudan büyük olunca, kadını obje olarak görmekten de kaçamamış. ama gel gelelim elliot'ın kadınlara duyamadığı duygusal bağ, homoseksüel eğilimler, cinsel istek yetersizliği ve bundan dolayı oluşan garip tavırları kadınlara ulaşmasını engellemiş; bundan dolayı da birincil önem olarak gördüğü seksin öznesine, yani kadına sahip olamamayı bir hiyerarşik savaş olarak içselleştirmiştir. bu da narsist birini epey yaralar. elliot aslında seks diye yanıp tutuşan biri olmaktan öte, dünyada sahip olamadığı tek güce (kadına) sahip olmak istemektedir. bu gücü ona öğreten de medya ve amerikan tipi yaşam tarzıdır. zaten paraya ve geleceğe sahiptir. tek sahip olamadığı karşı cinstir elliot'ın.

narsist doğan erkek > kadını objeleştiren kültür > bu objenin cinselliğine sahip olmanın en büyük güç olduğuna dair dayatılan inanç > ergenliğe girip bu objeyi o kadar sevemediğini, objeye karşı bir şeyler hissedemediğini ama herkesin bu objeye sahip olduğunu ve bu objeden dolayı mutlu olduğunu görmek > narsistçe sırf başkalarında olduğu için bu objeyi istemek ama sahip olmayı geçtim konuşma bile konuşamamak > aslında sevmediği ama alfa unsuru olarak edinilmesi gerektiğini düşündüğü objeyi çok geç yaşlarına kadar tanıyamamak > elliot rodger.

eğer bir narsist, aklını tek bir amaçta toplamasına rağmen kazanamıyorsa delirir. elliot'a göre kadının organlarını kontrol edebilmekti amaç. ve organların da sosyal anlamda en önemli şey olduğuna, onu mutlu yapacak yegane şey olduğuna, onun değerini belirleyen tek unsur olduğuna inanmıştı. eğer ne bileyim, iyi bir arabaya sahip olmakla ilgili narsist düşüncelere sahip olsaydı bundan rahatça kurtulabilirdi. oysa ''kadın organlarına sahip olmak'' gibi ''tüm kadınları kontrol edebilmek'' gibi aşırı güçlü, padişahça, radikal amaçlara yönelmişti narsizmi. ki elliot padişahça düşüncelere sahipti ama ne kadar zıt bir el bile tutamamıştı. bu durum, üstte olmak isteyen hafif ırkçı-sosyal darwinistçi yapısıyla birleşince doğal olarak şalterleri attırdı. eğer bu çocuk kadınlara sahip olmanın hiyerarşide üstte olmakla ilgili olduğunu kavramasaydı ve ırkçı yönü törpülenmiş olsaydı katliam yapmazdı. maalesef hayatın gerçeklerini kavrayınca, tipik sosyal darwinistçi onuruna yedirememiş arzuladığına sahip olamamayı. kendini savunduğu hiyerarşide altta görmektense(ki kendisini diktatör olarak hayal ettiğini söylüyor) ölmeyi tercih etmek bu karakterdekilerin içgüdüsel onurudur.

şu satırları atlamamak gerek diye de ekliyorum

"as time progressed, i realized how hopeless everything in my life was. the chances that i will ever rise to power and right the wrongs of the world were extremely slim. i had absolutely no idea or plan of how to acquire any sort of power. it was naive of me to think that i could one day become a dictator. the only thing i could do was fantasize about it."

çevirisi: "zaman geçtikçe yaşamımın ne kadar ezik olduğunu anladım. bir gün güçlenmem ve yanlışları doğruya çevirme şansım çok düşüktü. bu tarz bir güce sahip olabilecek hiçbir planım ya da fikrim yoktu. bir gün diktatör olabileceğimi düşünmek saflık; bunu sadece hayal edebilirim."

ayrıca buraya bir çizgi çekmek istiyorum

burası bodybuilding forumunda elliot'un yaşadıklarıyla ilgili:


kısaca neden çirkin insanların sarışın kızlara sahip olabildiği ve kendisinin olamadığıyla ilgili bir başlık açmış, bmw'sinin olduğundan bahsetmiş vesaire. (maalesef amerika'da da hakikaten böyle şeyler deli prim yapar, ve aklı böyle çalışan bir çocuk da (sosyal anlamda yetersiz) maddiyatın tek çekicilik olduğunu düşünür.)

gelen yorumlar elliot'un girdiği bilgiler üzerinden ne kadar az erkeksi olduğuyla, ne kadar ezik olduğuyla, fag olduğuyla ilgili. çocuk zaten ateş almaya çok yatkın. yapısal olarak utangaç ve narsist biri. ve internet camiasına koyduğu tüm videolar ve ekstradan tüm yazılar dalga geçilerek karşılanmış. "neden kızlar benden nefret ediyor" isimli video yayınlayıp cevap alamadığını, herkesin güldüğünü anlattığı yerler var.

bu çocuk babasını öldürmeyi bile düşünmüş bir çocuk. sanırım son kısım olarak satırları yazıp bırakacağım;

"my misery became harder and harder to bear, and none of my parents understood my plight. my father thought that all was well with me. how could he be so blind? he was so caught up in his failing work that he didn’t care about how my life was turning out. i cursed him for it. my father never made any effort to prepare me for facing such a cruel world. he never taught me how to attract girls. he never warned me that if i didn’t attract girls at an early age, my life would fall into a miserable pit of despair! again... how could he be so blind? i asked myself constantly"

"çaresizliğim karşı koyamayacak kadar büyüyordu, ve ebeveynlerimin hiçbiri bu durumu anlamıyordu. babam benle ilgili her şeyin iyi gittiğini düşünüyordu. nasıl bu kadar kör olabilir? kendini o başarısız işine o kadar vermişti ki benim yaşamımın ne hale geldiğini önemsemiyordu. bunun için onu lanetledim. babam hiçbir zaman beni böylesine acımasız bir dünyaya hazırlamak için çaba sarf etmedi. kadınlara nasıl davranılacağını öğretmedi. beni, kadınları genç yaştan etkileyememenin yaşamımı nasıl bir umutsuzluk çukuruna düşüreceği konusunda uyarmadı. söylüyorum, nasıl bu kadar kör olabildi ? kendime sürekli bu soruyu soruyorum."

bana kalırsa, en azından son çıkarım olarak, tam olarak duygusal bağ hissedemeyen birisi elliot. ve bunun aksine cinsel güdüleri yerinde. önce yazdıklarımı editlemeyeceğim bunla ilgili. ama bu cinsel güdülerini sağlamlaştıran kesinlikle sahip olma isteği. kendisi bir testosteron bombası değil.

bu arada şu an amerika'da bir kısım kitle feminazilere karşı olduğu için elliot roger'ı kahraman olarak görüyor. hızını alamayan amerika'nın nereye toslayacağını gösteriyor...