Arkadaşının İntikamını Mobilyacılardan Alan İlginç Seri Katil: Seyit Ahmet Demirci

1998 yılında İstanbul'da üç mobilyacıyı öldüren Türk seri katil Seyit Ahmet Demirci'nin (Mobilyacı Katili) hikayesi.
Arkadaşının İntikamını Mobilyacılardan Alan İlginç Seri Katil: Seyit Ahmet Demirci

seyit ahmet demirci, dört çocuklu bir ailenin en büyük oğluydu. babası fırıncıydı. ortaokulu imam hatip'te, liseyi de ticaret lisesinde okumuştu. üniversiteyi kazanmış ama gitmemişti. cinayetlerden kısa bir süre öncesine kadar hayatını taksi şoförlüğü yaparak kazanıyordu. herkes tarafından sakin kişiliğiyle tanınıyordu.

çocukluğu fatsa'da geçti. en yakın arkadaşı habil'di. bir gün küçük bir mobilyacı dükkanının bodrum katında ikisi birden saldırıya uğradı. seyit ahmet son kaçmayı başardı ancak yaşlı mobilyacının, arkadaşı habil'e tecavüz edişini izledi. iki arkadaş bu olayı sonsuzluğa gömdüler. ta ki üniversitede okuyan habil'in intihar ettiği haberi gelene kadar. habil'in neden intihar ettiğini yalnızca seyit ahmet biliyordu.

tarih 5 mayıs 1998. hava kararırken seyit ahmet, esenler turgut reis mahallesi karaosmanoğlu caddesi 435. sokak'ta amaçsız yürümekte. sokağın sağındaki mobilyacı dükkanını fark etti. vakit, habil'le yaşadığı o korkunç saldırı saatine yakın. içeri girdi. dükkan sahibi ali osman beldek, müşteriye yaklaştı. sonra da o uğursuz laf ağzından dökülüverdi: ‘‘bodrum katında başka modellerimiz de var.’’ seyit ahmet için karanlık kapı açılmıştı. bodrum kata indiler. tek el silah atışı, ali osman beldek'in hayatını sadece mobilyacı olduğu için o gün dükkanının bodrum katında sona erdirdi.

tam bir ay sonra 4 haziran 1998'de mobilyacı mehmet kayatuzu ve 6 haziran'da da celal pınargöz de aynı kaderi paylaştı. istanbul'da bir anda üç mobilyacı öldürüldü. üçü de birbirini tanımıyordu, düşmanları yoktu. tek ortak yönleri öldürülme şekilleri oldu. katil geride ne parmak izi, ne silah bırakmıştı. mobilyacı katili olarak anılmaya başladı.

son cinayetten üç gün sonra polis, bir yandan üç mobilyacının öldürülmesiyle ilgili sorgulamalara devam ederken, diğer yandan da ilk kurbandan alınan cep telefonunu takip ediyordu. bu yöndeki umutlar tükenmek üzereydi ki, telefon kullanıma açıldı. adres, ordu'nun fatsa ilçesini gösteriyordu.

telefon, necati efe adında birinin üzerindeydi. ancak efe şaşkındı. söylediğine göre telefonu alalı henüz bir gün olmuştu. kendisine telefonu satan kişiyse 28 yaşındaki hemşerisi seyit ahmet demirci'ydi. seyit ahmet demirci, aynı günün akşamı esenler'deki evinde yakalandı. polis, evinin kapısına geldiğinde sakindi. üç cinayette kullandığı silahı zorluk çıkarmadan polise teslim etti. bu silahla, olay yerinde bulunan boş kovanlar, karşılaştırma için istanbul kriminal laboratuvarı’na gönderildi. sonuç olumluydu. rapora göre her iki kovan da demirci'ye ait silahtan atılmıştı.

seyit ahmet dört ay sonra yakalandı. yakalanmasaydı, öldüreceği mobilyacı sayısını, tecavüze uğradığı yaşa (11) tamamlamayı planlıyordu. bakırköy ağır ceza mahkemesi'nce üç kez idama mahkum edildi.

duruşmalarda efendi görünümüyle hakimin dikkatini çeken mobilyacı katili, ab'ye uyum yasaları çerçevesinde idam cezası kaldırıldığı için ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. öldürdüğü mobilyacıların para ve cep telefonlarını aldığı için hırsızlık suçundan da 11 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. sanığa hırsızlıktan değil, gasptan ceza verilmesini isteyen yargıtay’ın kararı bozmasıyla demirci, bir kez daha hakim karşısına çıktı. mahkeme, yargıtay'ın isteği doğrultusunda hırsızlık suçunu gaspa çevirerek sanığı mobilyacıları gasp etmekten toplam 29 yıl hapse mahkum etti. ancak, yargıtay'ın bozma kararına rağmen tck'nın 326. maddesi gereği bu hakları kazanmış olduğu için yeni heyetin verdiği gasp kararı geçerliliğini kaybetti. iyi hal indiriminden yararlandırılan demirci'nin cezası 20 yıla indi. yine 647 sayılı kanun gereği yattığı her aydan 6 gün düşünce ceza 16 yıl 2 gün oldu. son olarak af yasası'ndan yararlanan katil 6 yıl hapse mahkum oldu. ancak hapiste yattığı süre, bu cezayı karşıladığı için tahliye edildi.