Dünyanın 7 Harikası

Bu 7 harikadan günümüze sadece Giza Piramitleri kalmış olsa da hepsi hakkında kısaca bilgi sahibi olmak fena olmaz.

"dünyanın yedi harikası" kavramı çok eski bir kavrammış. antik akdeniz ve orta doğu uygarlıklarının mimarlık ve heykeldeki  başarılarına ilişkin ve ilk olarak mö. 2. yüzyılda sidonlu antipatros tarafından yapılmış bu sıralama. ikincisi de 1972'de unesco tarafından dünyanın kültürel ve doğal mirasını korumak amacıyla yapılan bir anlaşmayla ilgiliymiş. yalnız bu iki sıralama arasında bir fark varmış; milattan önce 2. yüzyılda gözler, insanoğlunun elinden çıkma eserlerden doğa harikalarına dönmemiş henüz.

sidonlu antipatros'un yedi harikasından günümüze kadar gelebilen giza piramitleri hariç hiçbir eser yok. bunların esas görüntüleri ancak çizimler ve simülasyonlar ile tahmin edilebiliyor. aslında böyle olması insanı hem üzüyor hem de hayal gücümüze kalmış her şey gibi biraz heyecanlandırıyor. antipatros'a göre şunlarmış dünyanın yedi harikası:

giza piramitleri

yedi harikanın en eskisi olan bu üç piramit mısır'da nil ırmağının batı yakasında milattan yaklaşık 2500 yıl önce yapılmış. en eski ve büyük olanı firavun keop'sa aitmiş. ikinci büyük piramit ise keop'sun biraz güneyinde kalan kefren piramidi ve en güneydeki üçüncüsü ise firavun mikerinos'a ait olanıymış. piramitlerin dış kaplamaları başka amaçlarla kullanılmak üzerine söküldüğünden orijinal yükseklikleri azalmış, yalnızca kefren'in dış kaplaması piramidin en üst ucunda hâlâ duruyormuş.

halikarnas mozolesi

bizim ülkemiz sınırları içinde, bodrum'da bulunan bir dünya harikası imiş halikarnas mozolesi. mö. 353-351 tarihleri arasında kraliçe artemisia tarafından eşi mausolos için yaptırılmış. bizim anıt mezarlar için kullandığımız mozole sözcüğü de aslında bu kralın adıymış. mezarın 11. ve 15. yüzyıllardaki depremlerle yıkıldığı ve taşlarının başka yapıların inşasında kullanıldığı tahmin ediliyormuş.

iskenderiye feneri

2. ptolemaios tarafından mö. 280'de liman girişindeki faros adası üzerinde yaptırılmış en alt katı kare, orta katı altıgen ve üst katı da silindir biçiminde olan üç katlı bir fenermiş bu. geceleri sürekli ateş yakılan tepesine sarmal bir merdivenle çıkılıyormuş. orta çağ'da ateş yakılan bu yere araplar küçük bir cami yapmışlar. 12. yüzyıla kadar ayakta olduğu bilinen fener daha sonra yıkılmış ve 1477'de taşları ile bir kale inşa edilmiş. 1994'te ise faros adası etrafında yapılan su altı araştırmalarında dev bir firavun heykeli bulunmuş. bu heykelin 2. ptolemaios'a ait olduğu ve zamanında iskenderiye feneri'nin önünde limana bakar vaziyette dikili durduğu tahmin ediliyormuş.

rodos heykeli

rodos adası sakinleri mö. 305-304 yılları arasındaki kuşatmadan kurtulmalarının şerefine dikmişler bu heykeli. güneş tanrısı helios'u simgeleyen bu heykel, lindoslu heykeltıraş khares tarafından tunçtan yapılmış ve 32 metre yüksekliğindeymiş. liman girişinde duran heykelin bacaklarının arasından gemilerin geçtiği gibi bir söylence olsa da o zamanın yapım teknikleriyle böyle bir heykelin yapılması mümkün değilmiş. bu heykel de bir depremle yıkılmış ve birkaç asır yan yatmış vaziyette dursa da heykelin parçaları 654'te adayı istila eden araplar tarafından satılmış.

zeus heykeli

mö. 430'da atinalı heykeltıraş phidas tarafından olimpia (olimpos) kentinde bulunan zeus tapınağı için yapılmış zamanının en büyük heykeli 12 metre yüksekliğinde, altın ve fildişi kaplama imiş. tahtında oturan zeus'un sağ elinde habercisi nike'ı simgeleyen bir heykel, sol elinde ise üstüne kartal konmuş bir asa varmış. tapınakta heykele giden yol karanlıkmış; böylece ışığı takip ederek heykele ulaşmak mümkün oluyormuş. doğu roma imparatorluğu'nun başkenti konstantinopolis olunca muhteşem eserlerin başkente layık olacağı düşüncesiyle olsa gerek heykel buraya taşınmış fakat ms. 462 tarihindeki meşhur istanbul yangınlarından birinde heykel küle dönmüş.

babil'in asma bahçeleri

sütunlarla desteklenen taraçalar üzerinde kurulmuş bu bahçelerin kraliçe semiramis ya da kral nabukadnezar tarafından yapıldığı düşünülüyormuş. buna dayanarak ya mö. 800'lerde ya da mö. 600'lerde inşa edildikleri varsayılıyor. eski çağ yazarlarına göre fırat'ın sularıyla yeşillendirilmiş bu bahçeler mezopotamya'nın kurak ve düz ortamında hayret uyandıracak kadar güzel ve ihtişamlıymış. kral nabukadnezar'ın mezopotamya'nın kuraklığından ruhu bunalan karısı semiramis'in sıla hasretini gidermek için bu bahçelerin yaptırdığı da söylenceler arasında. ne muhteşem aşk!

artemis tapınağı

mö. 356'da lidya kralı kroisos tarafından efes'te yaptırılmış olan bu tapınak yapıldığı tarihten yaklaşık iki yüz yıl sonra adını tarihe yazdırmak isteyen herostratus tarafından yakılmış. zamanın mahkemesi adamın amacına asla ulaşamaması için adının anılmasını yasaklasa da bu karar amacına ulaşamamış. daha sonra tapınak eski boyutlarında tekrar inşa edilmiş. harika süslemeleri ve büyüklüğüyle görenleri kendine hayran bırakan tapınak dört asır sonra anadolu'ya gelen gotların etrafı yakıp yıkmasıyla tarihe gömülmüş.

Geri Dönmek İstenmeyen Rüya Ada: Bali'ye Gideceklere Tavsiyeler