Twitter'da Büyük Gündem Olan Öykü - Erasmus Muharrem Olayının Özeti

Twitter'da, oykunun_enaysi nickli bir kişinin 300 küsür tweet'lik flood'da anlattıkları epey gündem oldu. Okumaya üşenenler için Öykü, Öykü'nün enayisi ve Erasmus Muharrem'in hikayesinin özeti.
Twitter'da Büyük Gündem Olan Öykü - Erasmus Muharrem Olayının Özeti

uykum kaçtığı için flood'un tamamını okudum. bak, bence olay şöyle olmuştur:

bu öykü kızımız 14 yaşında tanışmış bu oğlanla. (oğlan kendine twitter'da öykü'nün enayisi diyor.) öykü muhtemelen 14 yaşın getirdiği gereksizliklerle, 'ben farklıyım, ben değişiğim, kimse beni anlamıyor' triplerine girmiş. ekşi, çok az kişinin girdiği sitelere takılma değişik filmler derken, ergenliğin getirdiği büyük yaş sevme sendromu ile uzakta olmasının da avantajı ile bu çocukla (öykü'nün enayisi) görüşmeye başlamış, çocuğa abi çekmeye başlamış. sonra bu kız biraz daha büyüyünce abi - kardeş hikayesi yalan olmuş. ama burada mevzu şu: sevgilim dediğin insanla 7 yılda dört kez görüşmek, onda da hiç sarılıp öpüşmemek çok saçma. şimdi bu öykü, 14 yaşından 18 yaşına kadar ailesinin yanındaymış ya, çocuğun da 21-25 yaş arasına denk gelir bu süre; heh yani öykü, ailesinin yanında ergenlik bunalımı, aile baskısı, öss stresi derken muhtemelen tüm vaktini çocuğa ayırmış, çocuk da mecburen öyküye ayırınca nolmuş: 21-25 yaş arasını, üniversite zamanını en güzel yıllarını s*kmiş çocuğun.

bu da bir tercih meselesi. kimse kimseyle zorla konuşmaz ama çocuk hiç manitacılık muhabbetine girmeden, sosyal çevre yapmadan elinde telefonla 'mal' gibi zaman geçirmeye başlayınca; tabii hormonların da etkisi ile 'nude at' muhabbeti başlamış. e tabii kız da ürküyor ama birkaç kez atmış. sonra çocuk, okulu bitirip muhtemelen güzel bir kariyer yapamamış. kız başlamış üniversiteye, çocuk da kıza sarmaya başlamış. roller tersine döndü dikkat edersen; artık meşgul olan kız. sonra kız, 'keşke senin haklı olduğun zamanlardaki gibi olsaydık' tesellisi atmış. bu, ilişki sözlüğünde şu demek: 'eskiden sana daha fazla saygı duyuyordum ama artık kafa s*kmeye başladın, yeter' demek. gel zaman git zaman, 'yok anam gelecek, yok dilek'in babası burada' vs. derken kız bunla görüşmemiş. sonra demiş ki: 'ben erasmus'a gideceğim. erasmus'a gidebilir miyim de dememiş, gideceğim demiş. burada aksi söylense de erasmus'a gitmek için karşı tarafın izni istenir arkadaş, eğitim kurumu değil bu. sanki oxford'a doktora programına gidiyor. gitmese de olur. gezip eğlenecek; yeni kültür, yeni dil tanıyacak. olayı bu işte.

gel zaman git zaman, vakit gelmiş, kızın uçağı kalkacak. e be çocuğum, bir gidip hatırlatsana kendini; uçağa uğurla, bi şey yap, vicdan yaptır kıza biraz. yok. kız öylece gitmiş. tabii gidince de aramamaya başlamış. e çocuğun okul bitti, düzgün iş yok. sosyal çevre, manitacılık muhabbeti de yok; tek bildiği öykü ile konuşmak. benim kanaatimce bu sevgi de değildir, alışkanlıktır. neyse; farklı ülkeler, farklı zaman dilimleri derken kız demiş ki kibarca, 'len iki gezip tozayım bi rahat bırak, sanki her dakika avrupa görüyoruz.' çocuk da buna içerlemiş; iş yok, hedef kariyer yok, nitçe okuyup duruyor. görüşmemeye başlamışlar.

sonra öykü, ev arkadaşı dilek'e bakmış ki fıkır fıkır başka bir çocukla görüşüyor. ah avrupa aşktır, şehvettir... düşünmüş, durmadan memelerine bakan muharrem denen çocuk aklına gelmiş. (öykü'nün enayisi, kızın memelerinin büyük olduğunu söylüyor flood'da.) daha sonra öykü, eski manitayı stalk'lamış; sapık sapık sayfaları takip ettiğini görünce 'ulan bu 31'ci için şu güzelim yılları heba etmeye değer mi' diyerek erasmus muharrem ile yatmış. 

olay bundan ibaret.