Yalnızlığın En Çok Koyduğu Anlar

Hayatımızda yol arkadaşlarımızın olmadığı yalnız zamanlarımız olur. Bu dönemlerde de başa gelenler o yalnızlığı bir kez daha hatırlatır aslında. Ufak detaylar olsa da yalnızlığın en çok koyduğu anlardır.
Yalnızlığın En Çok Koyduğu Anlar
iStock.com / elenaleonova

bi film izlerken yapılan göndermeyi yakaladığında ya da bi ince espriyi anladığında paylaşacak kimsen olmaması, kendi kendine konuşman..

bir yere gitmek istediginde eslik edecek kimsenin olmamasi.
yalniz gitmek istemedigin icin de arada vazgecmen.

yağmurda sıçan gibi ıslanmışsan..

it gibi donuyorsan..

ve önünde iki sevgili bir şemsiyenin altında fısır fısır konuşup gülüşüyorsa..

işte o anlardan birini yaşıyorsun demektir.

yanlış bir şey yapmışta olsanız sizi koşulsuz destekleyen birinin olmadığını fark ettiğiniz an.

uğruna içecek ya da içtiğinde düşünecek kimsenin olmadığı andır...

tarife kapsamında verilen dakikaların %80ini kullanmadığını tespit edip yeni bir tarife önermek için arayan müşteri temsilcisi.

napiyim yaşlı gibi telefonda konuşmayı sevmiyosam, verme 1000 dakika, ben o tarifenin 4 gb internetini seviyorum, ergen gibi vatsapla, yutubla benim işim, diyemedim.

kulaklıkla ellerim cebimdeyken saatlerce bir başıma yürüdüğüm an.

bir an. çok kısa.

bir takside,
yalnız yaşanılan eve giderken,
hafif uykulu,
ıslak bir istanbul gecesinde,
alnın cama yaslanmış,
göz önünden geçen,
anılarla yüklü bir otobüs durağında,
bir elini diğerine kavuşturup,
sanki avucunda başkasının eli,
sıkıca kavranan,
sıkıca kavrayan,
birinin olmasını istemek.

işte o an.

müthiş bir şarkı keşfettiğinizde "kesin bunu dinlemeli, off " dediğiniz anla böyle birinin olmadığını idrak ettiğiniz anın aynı olduğunu anladığınız an. :(

insanlara karşı sevgi dolu bir insan olarak sevgi göstermeye aç öyle güzel duygular tatmaya aç bir insan olarak insanların sizinle işi bittikten sonra sizi bir daha aramadığını fark ettiğin an

evde kendi nefes sesini duydugun an..