Zeki İnsanların Gündelik Hayatta Sık Sık Yaşadığı Handikaplı Durumlar
kısa bir sosyal deney
zeki olmanın hem kendin hem de çevrenin sana bakışı açısı yüzünden kötü sonuçları olabilir. 1. dünya savaşı'nda iq testleri geliştikten sonra lewis terman bir grup öğrenciye stanford-binet iq testi yapar. adaylardan 1500 tanesi 140+ iq, 80 tanesini ise 170+ iq puanına sahiptir. bu öğrencileri de 80 yıl boyunca takip eder.
sonuçları şöyledir: birçoğu beklendiği gibi beyaz yakalı kişilere göre 2 kat fazla maaşa sahip olur, iyi yerlere gelirler ki bu tipik g-faktor dediğimiz genel zeka ile ilişkilidir, iqsu yüksek olan bireylerin daha iyi işlerde çalıştığı üstüne korelasyonu doğrular fakat "bütün" öğrenciler parlak işler seçmemiş ve polislik, denizci vs. gibi mütevazı işlerle yetinenler olmuştur. buradan çok yüksek iq'nun iyi işle yüksek korelasyona sahip olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. daha ilginci bu öğrenciler, normal insanlarla aynı oranda alkolizm, boşanma ve intihar sonuçları vermiştir. yani zeki olmak boşanmanın ya da intiharın önüne geçememiştir, onlara daha "huzurlu" bir yaşam sağlayamamıştır.
bir araştırmaya göre yüksek zekaya sahip insanlar büyüme çağındayken alkolden veya kötü alışkanlıklardan yaşıtlarına göre uzak durmayı tercih ederken, mutsuz değilken ve gayet konsantre çalışabilirken; orta yaşta zekayla bağlantılı olarak alkol kullanımı, suç işleme ve akıl sağlıyla ilgili konularda kendi yaşıtlarıyla bir fark olmadığı görülmüştür. yalnız bazı istatistiksel göstergeler çok zeki insanlarda depresyona, suça, alkole eğilim saptamıştır. (ref) bu kişilerin hayata karşı daha tatminsiz olduğu söylenebilir.
esas çarpıcı kısım; üstteki makaleyle bağlantılı olarak; hala hayatta kalan bu insanlara 80 sene sonra hayatları hakkında yorum yapmaları söylendiğinde, çoğu kendini gerçekleştiremediğini ve başarısız olduğunu belirterek, kendilerinden çocuklukta beklenen başarıyı sergileyemediklerini söylemiş. hatta bu çocuklardan biri 12 yaşında kursu bırakarak, fahişe olmayı tercih etmiş, muhtemelen yükü kaldıramamış.
kişisel yorumum; aslında kendilerini başarısız bulsalarda da normlara göre başarılı olmalarını tetikleyen konu da bu tatminsizliktir denebilir.
yüksek iq garip sorular sorar
yüksek iqlu insanların bir diğer problemi ise çok düşünmek ve anksiyeteye yatkın olmalarıdır. büyük bir sorunu yanıtını bulmaktansa garip sorulara yanıt aradıkları görülmüştür.
yüksek zeka sahipleri mantıksız kararlar verebilir
daha ilginci bu kişilerin zekalarına rağmen akıllıca, mantıklı ve tarafsız kararlar veremediği üstünedir. yani ortalamada zekada insanlarla kararları benzerdir.
standart bilişsel testlerde başarılı olan kişiler diğerlerinin hatalarını net olarak görebilirken, kendi hatalarını görmekte başarısızdır. bunun da temel nedeninin kumarbaz safsatasına sahip olmalarından kaynaklandığı düşünülmektedir. nedir bu? zeki insanlar geçmişte birbiriyle alakasız olayların gelecekteki sonuçları ilgilendirdiğine inanır. örneğin 10 kere yazı gelirse 11.nin tura geleceği inancına sahiptirler. oysaki 10 defa yazı gelmesinin bile kendi arasında ilişkisi yoktur. örneğin zeki insanlar topluluğu olan mensa üyelerinin paranormal olaylara inanması da buna benzerdir.
bir araştırmaya göre yanlış bilgi yayma konusunda başarılı insanların yüksek zekaya sahip olduğu görülmüş. bu da yine yaratıcılıkla ilgilidir.
grossmann(university of waterloo in canada) yaptığı bir deneye göre yüksek zeka ile bilgelik arasında da bir ilişki olmadığı bulunmuş. zeki insanlar iddiaları için hızlıca önyargılı şekilde argüman üretebilirler fakat bu da bilgece bir tavır haliyle değil. neyseki grossmann'a göre bilge kişilerin eğitilebilir durumdadır. hatta google'ın yeni iş alımlarında iq yanında buna da özen gösterdiğini belirtmiştir. şöyle ki:
google ve yeni iş alımları ve zekanın önemi
google'ın yeni iş alımları sadece iq, akademik başarı ve diploma üstünden değil de genel bilişsel yetenekleri, entelektüel alçakgönüllülüğü, liderliği ve uzmanlığı ölçerek olacakmış. şu an bile belli birimlerde çalışanların %14'ünün bir diploması yokmuş.
burada entelektüel alçak gönüllülük önem kazanıyor. alçak gönüllülükten farklı olarak entelektüel olmak; zeki olmanın yanında hatalarını kabul etmeyi ve yeni bilgiyi öğrenmeyi de sağlıyor. oysaki sadece yüksek iq'lu bireylerde bu eksik olabiliyor. yani kendi bildiklerinin tek doğru olduklarına inandıkları için eğitilmez olabildikleri belirtilmiş. (ref)
son olarak zeki olmanın yükünü alttaki makaleyle özetleyelim
psychology today makalesinde zeki insanların bir yük taşıdıklarına inandıkları veya çevreleri sebebiyle şu sorunları yaşadıkları belirtilmiş:
- çevrenin fazlasıyla farkında oldukları için anksiyete sahibidirler.
- kendileriyle dolu görünürler, tam tersi ise zekalarını saklamaktır. her 2si de kötüdür.
- her zaman zeki olmaları beklenir ama herkes gibi hata yapmaya yatkındırlar. yani zeki olmak "bilge" olmak anlamına gelmez. başka insanların beklentilerinin üst düzeyde olması, hatalarının daha fazla dikkat çekmesine neden olur.
- diğerleri tarafından dünyayı kurtarmaları beklenir ve basit bir hayat seçerlerse potansiyellerini yaşamadıkları için suçlanırlar. (bence bunu good will hunting filmi iyi anlatır.) bu yükü kaldırmamak için vazgeçmek de ilk maddeyle ilgilidir.
- zeki olduklarının farkında oldukları için verdikleri kararlara çok güvenirler, yine yazıda bahsettiğim gibi bu onları kötü sonuçlara götürür. çünkü normal insanlara göre eksikliklerinin daha az farkındalardır. kendini sıradan samanın veya zeki olduğunu düşünmenin temelde kötü olduğunu önceden podcastte açıklamıştık:
- çoğu zeki insanın özgüveni zekasına bağlıdır. bu yüzden yaşlanmak psikolojik ve pratik olarak zeki insanlara zarar verebilir. üstte de bahsettiğim gibi gelişme çağında zeka işlevselken yaşlanmayla birlikte anksiyete daha fazla neden olmaktadır.
üstte referanslara ek olarak genel metin: https://www.bbc.com/…-the-downsides-of-being-clever